IATA Genel Müdürü Willie Walsh Dubai’deki 80. IATA Yıllık Genel Kurulu ve Dünya Hava Taşımacılığı Zirvesi’nde Konuştu
Dubai’de düzenlenen 80. IATA Yıllık Genel Kurulu (AGM) ve Dünya Hava Taşımacılığı Zirvesi’nde konuşan IATA Genel Müdürü Willie Walsh, hükümetlerin sürdürülebilir havacılık yakıtına (SAF) geçişte oynayacakları önemli role dikkat çekti. Walsh, bu geçişin sadece havayolu endüstrisinin çabalarıyla mümkün olmadığını, hükümetlerin ve diğer paydaşların da sürece dahil olması gerektiğini vurguladı.
Walsh, “Bizim rolümüz, hükümetlerin burada var olan fırsatları anlamalarını sağlamak ve bu konuda iyi bir iş çıkardığımızı düşünüyorum. Ancak, hükümetlerin de oynayacakları rolü daha iyi anlamaları gerekiyor. Güneş ve rüzgar enerjisine geçişte olduğu gibi, çevre için fayda sağlamak adına geleneksel jet yakıtından sürdürülebilir havacılık yakıtına geçişte de önemli bir role sahipler. Bunu kendi başımıza yapamayız, mali gücümüz yetmez. Bu süreçte diğer paydaşlarla ve hükümetlerle birlikte çalışmamız gerekiyor,” dedi.
Walsh, hükümetlerin doğru teşvikleri sağlaması gerektiğini ve aldıkları önlemlerin istenen sonuçları verdiğinden emin olmaları gerektiğini belirtti. Ayrıca, istenmeyen sonuçlar ortaya çıktığında bu politikaların değiştirilmesi gerektiğini vurguladı. “Politikacılar hataları kabul etmekte yavaş davranıyor ve genellikle yanlış olduğunu bildikleri şeyleri yapmaya devam ediyorlar. Bu yüzden hükümetler ve düzenleyicilerle işbirliği yapmalıyız,” dedi.
Sürdürülebilir havacılık yakıtının üretim seviyesinin arttığını ancak hala ihtiyacın çok altında olduğunu ifade eden Walsh, bu konuda adım değişikliği yapılması gerektiğini söyledi. ABD’de bu alanda önemli yatırımlar yapıldığını ve hükümetin teşvik ve vergi indirimleri sağladığını belirtti. Ancak Avrupa Birliği’nde aynı ilerlemenin sağlanamadığını ve bu bölgedeki politikaların havayolu şirketlerine ek mali yük getirdiğini belirtti.
Walsh, Fransa’da uygulanan ve yakıt şirketlerinin SAF üretmesini zorunlu kılan karışım zorunluluğunun, istenen çevresel faydayı sağlamadığını ve sadece havayolu şirketlerinin maliyetlerini artırdığını ifade etti. “Hiçbir çevresel etki yaratmadı ve sadece işletme maliyetlerini artırarak nihai tüketiciye yansıdı,” dedi.
Walsh, diğer hükümetlerin de ABD’nin teşvik politikalarından ders alması gerektiğini ve sürdürülebilir havacılık yakıtının üretimini artırmak için işbirliği içinde çalışılması gerektiğini vurguladı.