Uluslararası Hava Taşıyıcılar Birliği (IATA) verilerine göre günümüzde, her 60 saniyede 52 tarifeli uçak kalkmakta ve 6.000 yolcu yerine ulaşmaktadır. Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) ve Dünya Turizm Örgütü (UN WTO) verilerine göre de, 2014 yılında 1,2 milyarı turist olmak üzere toplam 3,2 milyarın üzerinde yolcu taşınmıştır.
Dünyada 1.500 havayolu şirketi, 28.000’den fazla uçak ile 4.000’in üzerinde havalimanından yaklaşık 40.000 nokta arasında seferler yapmaktadır. Yolcu taşımacılığının yanı sıra yılda 50 milyon ton kargo da taşınmaktadır.
Türkiye’de 13 havayolu şirketi faaliyet göstermektedir. Bunlardan 3’ü sadece kargo taşımacılığı yapmaktadır. Aralık 2014 itibariyle havayolu şirketlerimizin uçak sayısı 422’dir. Ülkemizde, son yıllarda sürekli dünya ortalamalarının üzerinde seyreden yolcu trafik artışları devam etmiş, 2014 yılında bir önceki yıla göre iç hat yolcu trafiği %12,2 artış ile 85.416.166’ya, dış hat yolcu trafiği de %9,6 artış ile 80.304.068’e ulaşmıştır. Bu şekilde 2014 yılı toplam yolcu trafiği %10,9 artış ile 165.720.234 olarak gerçekleşmiştir. Bu sayılar iç hatlarda çift yönlü trafik değerleri olup (örneğin Ankara-İstanbul arasında uçan bir yolcu her iki merkezde de birer kez olmak üzere iki kez sayılmaktadır) dünya toplam taşımacılığına göre bir değerlendirme için iç hat uçan yolcu toplamımızı 42,7 milyon almamız gerekmektedir. Bu şekilde dünya toplamı içindeki yolcu trafiğimiz yaklaşık %4’ler seviyesinde olmaktadır. Bu gayet iyi bir orandır. Dünyada dış hat yolcu hareketinde 6. sıradayız. İç hatlarda ise Avrupa’da 3. durumdayız.
2014 yılında, iç hatlarda 6 havayolu şirketimiz, 7 merkezden toplam 53 noktaya sefer yapmıştı (sivil hava trafiğine açık tüm havalimanlarımıza sefer yapılmaktadır). Dış hatlarda ise 108 ülkede toplam 237 noktaya sefer yapıldı. Dış hat tarifeli seferlerin büyük bir çoğunluğu Türk Hava Yolları (THY) tarafından yapılmakta. Diğer havayolu şirketlerimizin dış hat seferleri genellikle tarifesiz seferler ve yaz aylarında yoğunlaşmakta. Havayolu şirketlerimizin Türkiye’ye taşınan yolcudaki dış hatlar payı sürekli lehimize gelişiyor. 2014 yılında Türk şirketleri olarak %61 oranına ulaşıldı.
Dünyada havayolu taşımacılığı başlangıçta çoğunlukla devletlerin desteği ile kamu kuruluşları tarafından yapıldı. 1980’ler sırasında gelişen liberalleşmeler sonrasında günümüz havayolu şirketlerinin çoğu artık özel sektör şirketleri. Türkiye’deki gelişimde bu şekilde oldu. 1933’den 1983 yılına kadar sadece THY vardı (Cumhuriyetin ilk yıllarında bazı yabancı şirketlerin uçuşları olmuştu, 1954-1959 yıllarında da Hürkuş Havayolları faaliyet göstermişti). 1983 yılında yürürlüğe giren 2920 sayılı Türk Sivil Havacılık Kanunu ile özel sektöre de havayolu taşımacılığı yapma hakkı verildi. Takip eden yıllarda çok sayıda özel havayolu şirketi kurulmasına rağmen çoğu faaliyetlerini sürdüremedi, kapandı. Bir kısmı uzun sayılabilecek süre faaliyet gösterdi, önemli sayıda uçuş yaptı, yolcu taşıdı. Çoğunluk ise 1-2 yıl hizmet verebildi. Bu neden böyle oldu, kısaca belirtmek gerekirse, az sayıda kiralık uçak ve yetersiz sermaye ile faaliyete başlanması, faaliyet gelirlerinin havayolu taşımalığına yatırım yerine genellikle diğer hizmetlere kaydırılması. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü bu konuda bir çok düzenleme yaptı. Havayolu şirketi kurmak zorlaştı, pazarda kalıcılık gelişti. Yine de faaliyetlerine son verenler olmuyor değil. Son yıllarda 2 havayolu şirketimiz daha devam edemedi, uçuşlarına son verdi. Aşırı rekabetin hakim olduğu yeni pazar koşullarında faaliyetlerin sürdürülebilirliği için akılcı ve hassas planlama ve stratejiler gerektiriyor. Ne zaman büyümeli, yeni pazarlara açılmalı, hepsi çok detaylı analizler ve dikkatli yol haritaları gerektiriyor.
Şimdi, kısaca kimler geldi, kimler geçti, hatırlayalım. 1983 yılından sonra kurulan havayolu şirketlerinden faaliyette bulundukları süre içerisinde taşıdıkları yolcu sayıları bağlamında, 1 milyondan fazla yolcu taşıyanlar olarak; İstanbul, Sky, Air Alfa, Air Flay, Sunways, Anadolu Havacılık, Sultan, Tur Avrupa, Green ve Birgen şirketlerini görmekteyiz. Bu şirketler içinde en uzun ömürlüsü İstanbul Hava Yolları (13 yıl), Sky Hava Yolları (12 yıl) ve Air Alfa (11 yıl) oldu.
DHMİ Genel Müdürlüğü’nce her yıl düzenli olarak yayınlanmakta olan İstatistik Yıllıklarından çıkarttığım bilgilere göre, 1983 yılı sonrasında kurulan havayolu şirketlerinden toplam 39 tanesi bugün faaliyette değil. 32 yılda 39 havayolu şirketi sektöre girip-çıkmış. Bu şirketlerin 11’i sadece 1 veya 2 yıl faaliyet gösterebilmiş. Bu şirketlerin faaliyette bulunma ortalaması yaklaşık 5,5 yıl. Bu ortalamayı geçen şirket sayısı ise 10. En kalıcı olanlar, İstanbul HY ve Sky HY, 13’er yıl faaliyet gösterdiler. Bu 2 şirket faaliyette bulundukları dönemde 15’er milyonun üzerinde yolcu taşıdı. Çoğunluk ise 1 milyon yolcuya ulaşmadan kapandı.
Havayolu şirketlerinizin son yıllarda uçak sayısı da, uçuş sayısı da, taşınan yolcu sayısı da, kargo miktarı da önemli oranda artış gösteriyor. Örneğin son on yılda uçak sayısı neredeyse ikiye katlandı. 2014 yılsonu uçak sayılarını tablodan görebilirsiniz.
Özetle, 3’ü sadece kargo taşımacılığı yapan 13 havayolu şirketimiz 2014 yılsonu itibariyle 422 uçakla faaliyet gösteriyor. Havayolu şirket sayısı, uçak sayısı, sefer yapılan ülke/nokta sayısı, taşınan yolcu sayısı, kargo miktarı yeterli mi? Sırasıyla bakacak olursak; şirket sayısı pazar durumuna bağlı, esasen önemli olan şirket sayısı değil, gerçekleştirilen uçak/yolcu-kargo trafiği ve pazardan alınan pay. Bence şirket sayısı yeterli. Havayolu şirketlerimizin pazar payları da artış içinde. Dış hat tarifeli seferlerde THY zaten dünyada en çok noktaya uçan şirketler arasında. Dış hatlarda uçulan nokta sayısının daha da artacağı kesin. İç hatlarda son yıllarda çok önemli gelişme sağlandı. Gayet makul fiyatlar ile havalimanı olan her ile/ilçeye uçabiliyoruz. Daha önce de yazdığım gibi halkımız uçmayı sevdi. İç hat yolcu sayımızın sürekli bir artış içinde olacağı da kesin. Yıllar içinde uçak sayımız da, taşınan yolcu sayımız da, kargo miktarı da artacak.
Sorun yok mu? Tabi ki var, hem de çok önemli bir sorunumuz var. Türkiye’ye gelen yolcunun önemli bir bölümü İstanbul’a geliyor veya İstanbul’dan giriş yapıyor. İstanbul’daki 2 havalimanımız da kapasitelerini zorlamaya başladı. Özellikle Atatürk Havalimanı iniş-kalkış yapan uçak trafiği bağlamında daha fazlasına hizmet veremeyecek durumda. Yapımına başlanan İstanbul 3. Havalimanının öngörülen süresinde hizmete girmesi şart. Aksi bir durumda THY’nin de diğer şirketlerimizin de ileriye dönük planları – diğer bir ifade ile – gelişmeleri engellenmiş olur. Sabiha Gökçen Havalimanına da artık 2. bir pist gerekiyor. Yapım kararı alındı, ihalesi de yapıldı, bir an önce başlanmalı ve hizmete verilmeli.
Havayolu şirketlerimizin uçuş emniyeti de dahil başarılı performansları memnuniyet verici. Geçmiş yılların ekonomik krizleri, durgunlukları başarı ile atlatıldı. Bu yıl Rus yolcu sayısında önemli bir azalma var. Mevcut gelişmenin bundan etkilenmemesini temenni ediyorum. Büyümeye, gelişmeye devam. Tüm havayolu çalışanlarına bu başarıları için tebriklerimle…
Haftaya görüşmek üzere, sağlıcakla kalın…
Yıldırım Saldıraner/yenialanya.com