THY’nin uçuşlarının yönetildiği, 24 saat esasına göre faaliyet gösteren yeni Operasyon Kontrol Merkezi hizmete açıldı.

Günde yaklaşık bin 250 sefer yapan THY’nin uçuşlarının yönetildiği, uçaklarda yaşanabilecek olası problemlerde anında müdahale imkanı sağlayan Operasyon Kontrol Merkezi (OCC), yenilendi. Yeşilköy’de, Turkish Cargo tesislerindeki yeni binasında hizmet vermeye başlayan merkezde, seferleri takip etmeye yarayan tam donanımlı elektronik cihazlar ve tablolar bulunuyor. Burada görevli 350 personel, uçakların rotasında yaşanan gelişmeleri, hava durumunu, uçuş yapılan ülkedeki değişiklikleri anbean takip ederek, seferlerin kusursuz bir şekilde yapılmasına katkıda bulunuyor. Merkez, uçaklarla uydu telefonu aracılığıyla irtibat kurarak, seferde yaşanabilecek problemlerin çözümü noktasında rol oynuyor.

THY Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı’nın da katıldığı törenle 8 Nisan’da hizmete açılan merkezin sorumlusu Entegre Operasyon Kontrol Başkanı Fatih Kaçmaz, AA muhabirine çalışmalarıyla ilgili bilgi verdi. “Bildiğiniz operasyon kontrol merkezi konseptinde olan, A’dan Z’ye aklınıza gelebilecek tüm aksaklıkların yönetildiği ve karar verildiği yer burası” diyen Kaçmaz, merkezin canlı ve yaşayan bir birim olduğuna dikkati çekti. Kaçmaz, yönetimin devamlılığına önem verdiklerini, bu nedenle üçlü vardiya sistemiyle çalıştıklarını söyledi.

Atatürk Havalimanı’nda şubat ayında kar yağışı nedeniyle yapılan değişikliklerin bu merkezden yönetildiğini anımsatan Kaçmaz, “Geçen yılın verilerine göre 420 bin civarında sefer icra ettik. Bu sene kısmetse bu rakamlar 475-480 bin civarında gerçekleşecek. Uçak konma sayısı olarak yüzde 10-15 büyümeden bahsediyoruz” dedi. En büyük problemlerinin Atatürk Havalimanı’nın kapasitesi olduğunu ifade eden Kaçmaz, bu havalimanının Avrupa’nın en yoğun meydanlarından biri haline geldiğini belirtti.

Kaçmaz, Atatürk Havalimanı’nın en yoğun dönemlerde New York Kennedy Uluslararası Havalimanı’nın averajını geçtiğini anlatarak, şöyle devam etti: “Devamlı artan operasyon ve sefer sayıları, bizim yeni problemlerle yüzleşmemizi sağlıyor. Bölgenin karakteristik özelliklerinin değişmesi, iklim değişikliği ve küresel ısınma nedeniyle hava olaylarındaki yeni yeni hadiseler de bizi çok zorluyor. Burada hem akademisyenlerimiz hem sektördeki uzmanlarla hem de Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü ile yeni projeler üzerinde koordineli şekilde çalışıyoruz. Amacımız öngörülebilirliği artmak. Böylece operasyonu daha etkin bir şekilde yönetmek.”

Fatih Kaçmaz, uçakta birçok krizin yanı sıra yolcuların yaşadığı bazı sağlık problemlerinde de hemen devreye girdiklerini söyledi. Bu tür durumlara “medical divert” adını verdiklerini aktaran Kaçmaz, kaptan pilotlarla uydu telefonu aracılığıyla iletişim kurduklarını bildirdi. Kaçmaz, tüm uçaklarda birçok iletişim cihazı olduğunu dile getirerek, “Bize uçakta kalp krizi geçiren yolcu bilgisi geldikten sonra hemen havadaki uçağı asiste ediyoruz. Çünkü burada insan hayatı söz konusu oluyor. Uçağın bir an önce inmesi lazım.  Böylece uçağın ‘hastaya hemen müdahale edilsin, hayatı kurtarılsın’ diye en yakın ve uygun meydana inmesi, indiği zaman da her şeyin hazır olması gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.

Merkezdeki işleyişten de bahseden Kaçmaz, “airman” adı verilen teknik sistem sayesinde uçağın tüm safhalarını, motor değerlerini ve parametrelerini görebildiklerini kaydetti. “En ufak bir aksaklıkta, tavsiye niteliğinde sormak istedikleri konu olursa, burada 7/24 çalışan baş teknisyen arkadaşlarımız, uzmanlarımız var” diyen Kaçmaz, uçakla merkez arasında geri dönüşümün anında sağlandığını ifade etti.

ÜLKE SAHASI KAPATILINCA DA DEVREYE GİRİYORLAR
Uçağın rotasında yer alan bir ülkenin hava sahasının politik huzursuzluk, hava durumu veya başka sebeplerle kapatılabileceğini vurgulayan Kaçmaz, “Siz bu değişiklikleri anlık takip etmek ve hemen uçağınızı asiste etmek durumundasınız. Uçağı hemen farklı alanlara yönlendireceksiniz. Ona göre yakıt hesabı yapılıyor. Yakıt hesabı da yetmiyor. Ona göre ara iniş için bir meydan seçiyorsunuz. Hemen uçağınızı oraya indirip yeniden planlama yaparak tekrar destinasyona gitmesini sağlıyorsunuz” diye konuştu. Kaçmaz, seferlerle ilgili akla gelebilecek tüm aksaklıkların bu merkezde çözüldüğünü anlatarak, “THY Teknik, çok büyük bir organizasyon. Yer hizmetleri, TGS büyük organizasyon ve bir paydaşımız. Turkish Do&Co da ikram operasyonu konusunda büyük bir paydaşımız. Keza kokpit ve kabin operasyonu için 4 bin civarında kaptanımız, 8 bin civarında kabin ekibimiz, 268 uçağımızla çok büyük bir denklem var. Her ne kadar bizim personelimiz olmasa da operasyonların tepesindeki irade olarak o arkadaşlarımıza da beraber çalışıp, beraber yönetiyoruz” şeklinde konuştu.

LOJİPORT

Share.

Comments are closed.

Exit mobile version