Son sekiz yılda hızlı büyüyen şirketler arasında yer alan ve 2014 yılında 2,1 milyon TL net satış geliri elde eden TAV, doğru zamanda, doğru işlere imza attı. 1997’de İstanbul Atatürk Havalimanı YİD projesiyle yola çıktığında, bu, sadece Türkiye’de değil, küresel ölçekteki ilk başarılı havalimanı özelleştirmelerinden biriydi. Havacılığın küreselleşmenin itici sektörlerinden biri olduğunu ilk önce fark etti.
TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkanı Sani Şener, “TAV olarak, 2000’lerin başında havalimanı işletmeciliğinin bir ağ yönetimi olduğunu gördük ve İstanbul’da edindiğimiz bilgi birikimini yeni projelere taşımak üzere harekete geçtik. Hedefimiz 10 yılda 10 havalimanından oluşan bir portföye sahip olmaktı. Tarihsel, kültürel bağlarımızın ve yönetsel yakınlığımızın olduğu Ortadoğu, Kuzey Afrika, Balkanlar ve Kafkaslar’ı hedef bölge olarak belirledik. Büyümenin bu bölgelerdeki gelişmekte olan ekonomilerde olacağını görüyorduk. Stratejimiz finansal olarak küresel, operasyonel olarak bölgesel bir şirket olmak ve havalimanı işletmeciliğinde uzmanlaşmaktı” diyor.
TAV’ın iş modeli, havalimanı tasarımı, yapımı, finansmanı ve işletmesinin her alanında entegre hizmet sunmaya dayanıyor. Yiyecek-içecekten bilişime, perakendeden güvenliğe değer zincirinin her halkasında hizmet sunan iştirakleri mevcut. Bu endüstride tercih edilen marka haline gelirken, ortaklıklar kurmayı ve yönetmeyi de ihmal etmiyor. 2012’de Aeroports de Paris Grubu’yla yaptığı ortaklıkla, yılda 220 milyondan fazla yolcuya hizmet sunan, 37 havalimanından oluşan dünyanın en büyük havalimanı işletmeciliği platformlarından biri oldu.
TAV’ın büyümesinin ardında yatan ikinci neden ise Şener’in deyişiyle “çok çalışmak”. Şener, “Kağıt üzerinde kaldığı sürede en iyi stratejinin dahi değeri yoktur. O yüzden, stratejimizi belirledik, doğru koltuklara doğru insanları oturttuk ve sonra da bütün gücümüzle uyguladık. Konfor alanlarımızı hep dar tuttuk. Özgürlük ve disiplini bir arada götürdük. Hata yapmaktan korkmadık ama ciddi finansal sonuçları olan hatalar yapmamak için tüm önlemlerimizi aldık. Risk yönetimini, kurumsal yönetişimi uluslararası standartlarda uyguladık” diyor.
TAV operasyonel verimliliği en üst seviyeye çıkarmak için inovasyona odaklanıyor. Son iki yılda operasyonel olarak küresel marka olma yolunda ilerliyor. Almanya’dan Umman’a, ABD’den Letonya’ya dünyanın dört bir köşesinde projeler üstleniyor. En büyük hedefi Şener şöyle açıklıyor: “Gelecek altı yılda ‘Bir İstanbul daha yaratmak’ üzere çalışıyoruz.”