İnsanoğlu daha önce hiç bu kadar karşılaşılmamış ve alışılmamış gizemli bir kriz içinde. Herhalde tarihin en hızlı ve en derin şoku. Küresel ekonomide bir krize yol açtığı  aşikar, bu krizin diğerlerinden farklı kılan ise sürece dair kontrol mekanizmalarının tamamen corona19 seyrine bağlı olması. Bu salgın başladığında küresel tedarik zincirleri koptu, hava taşımacılığı adeta durdu, şu an başladı ama yavaş deniliyor. Her ne kadar başlasada eskisi gibi değil, kandırmayalım kendimizi. Bildiğimiz gibi finansal piyasalarda şiddetli dalgalanmalar baş gösterdi. Uzmanlar tüm dünyayı etkileyen daha doğrusu bütünüyle tehdit eden bu salgın hastalığın mali açıdan etkisi konuşulurken, bazı insanların ruhsal yönden etkilenmenin olacağını ve bunun normal bir durum olduğunu belirtiyorlar. Yani uzmanlara göre sağlıklı kişilerin böylesi pandemik durumlarda anormal tepkiler vermesi olasıdır. Öyleyse insan sağlığı riskleri temel olarak bulaşıcı hastalıkların küreselleşme sürecine bir etkisi vardır.

Covid 19 salgınının bazılarımız üzerindeki etkisini hafife almamalıyız ve hepimiz yeni normalleşmeye çalışmaya geri dönerken meslektaşlarımıza ve ekip üyelerine en iyi nasıl yardımcı olabileceğimizi düşünmeliyiz. Salgının bireyler üzerinde farklı etkileri olmuştur ve olmayada devam edecektir. Dolasıyla bu etkilenmeler çeşitli şekillerde meydana gelebilir. En basitinden salgın sonrası çalışan işe döndüğünde eskisi gibi olmayabilir. Yani salgın hala devam etmekte ve herkes kendi sağlığı açısından endişeli. Bunun yanısıra kendi sağlığı hakkında endişesi az olsa bile, çocuğuna veya  anne-babaya endişeli olabilir.

Küresel salgının dünyaya 2 trilyon dolardan fazla mal olduğu tahmin ediliyor. Dünyada birçok işletme faaliyeti azaltmak veya geçici olarak kapatmak zorunda kalmıştır. Personel tamamen ücretsiz izine veya işten çıkarılmıştır. Pandemi sonrasında küresel bir durgunluk öngörülüyor ve insanlar finansal güvenliklerinden gerçekten endişe duyuyorlar.

Peki bu korkular davranışımızı nasıl değiştiriyor?

Nihayetinde hem şimdi hem de gelecek korkuları, yaptığımız seçimleri, rahat hissettiklerimizi veya diğer durumları kendi ruh sağlığımızı kesinlikle etkileyecek. Bu durum  işyerindekilere ve müşterilere olan davranış şeklini etkiler. Birbirimize ve meslektaşlarımıza bu konuda çok dikkat etmemiz gerekiyor.  Çünkü anksiyetinin, insanın davranış biçimini etkilimekte. Burada bu görev kime düşüyor?

Peki anksiyetenin(kaygı bozukluğu) nasıl çalıştığını biliyormuyuz?

Öncelikle burada yönetici ve yönetici adaylarına çok iş düşüyor….

Birileri endişeli olduğunda, konsantrasyonla ilgili sorunlar yaşayabilir;

*Bu hiç bir şekilde konsantre olamama veya bazen anksiyetenin, birinin küçük bir ayrıntıya sabitlendiği aşırı odaklanmaya neden olabilir!

*Kaygı hafızamızı etkileyebilir ve endişeli hisseden birinin yapması gereken bir şeyi yapmayı unuttuğu anlamına gelir!

*Kaygılı olan birinin fiziksel etkiler  görülebilir. Baş ağrısı, baş dönmesi veya alışılmadık  yorgun hissetme olabilir!

Peki bu davranışların potansiyel sonuçları nelerdir?

*Her şeyden önce, sürekli anksiyeti yaşamak, birinin zihinsel sağlığını ve genel refahını olumsuz yönde etkileyebilir

*Ekip üyeleri beklenmedik ve öngörülemeyen davranışlarla uğraşmaya çalışırken ve çalışma arkadaşlarına nasıl yardımcı olacağından endişe duydukça, ekibin genel dengesini olumsuz etkileyebilir

*Bazı çalışanların, müşterilerinin ihtiyaçlarına odaklanamadığı veya beklenen standartlara ulaşamadığı için hizmet düzeyleri üzerinde zararlı bir etkisi olabilir

*Nihayetinde örgütsel dayanıklılığı ve uzun vadeli başarıyı etkileyebilir..

Kaygı, stres ve anksiyete temelli depresyon yaşayanlar için bir sürü destek seçeneği vardır. Farklı seçenekler farklı insanlar için işe yarayabilir. Zihinsel sağlık ve refah desteği iyi bir işyerinin temel ilkelerinden biridir. İşverenlerin, yöneticilerin ve ekiplerinin endişelerini nasıl ve kiminle paylaşacaklarını bilmelerini sağlamak önemlidir.

Kuruluşunuzun prosedürlerinin ve mevcut destek seçeneklerinin farkında olma konusunda yöneticileriniz sizlere mutlaka iletmesi gerekir.

Umarım ….

Mehmet Ali Ataman

21Temmuz2020

SMS – Pandemi Zamanı ve Sonrasında Çalışanın Zihniyetini Anlama Yazı:50 2
Share.

Comments are closed.

Exit mobile version