Başbakan Yardımcısı Şimşek, “Dünyada sürdürülebilir uzun vadeli yavaş büyümeye dair birçok sebep öne sürülüyor, aslına bakarsanız bir düşük büyüme kapanına kısılmış gibi” dedi.
TBMM’nin ev sahipliğinde, Anadolu Ajansı’nın fotoğraf sağlayıcısı olduğu NATO Parlamenterler Asamblesi 62. Genel Kurulu kapsamında düzenlenen “Ekonomi ve Güvenlik Komitesi” toplantısında “Türk Ekonomisine Bakış” başlıklı oturumda konuşan Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, küresel büyümenin uzun vadeli ortalamalara bakıldığında eğilimlerin altında seyrettiğini kaydetti.
Şimşek, dünyada sürdürülebilir uzun vadeli yavaş büyümeye dair birçok sebebin öne sürüldüğünü ifade ederek, şunları söyledi: “(Dünya) Aslına bakarsanız bir düşük büyüme kapanına kısılmış gibi… Bunu etkileyen faktörler neler? Öncelikle artan korumacılıktan bahsetmek mümkün, yaşlanmakta olan nüfus, yatırımların zayıf kalması, verimliliğin düşmesi, devlet ve özel sektörün yüksek borçluluk oranı, yapısal reformların yavaşlaması bahsedilen faktörler.”
Küresel eşitsizliklerin artmasına dikkati çeken Şimşek, 2000 yılından beri oluşturulan küresel nüfusun en yoksul yarısının, refahın sadece yüzde 1’ini aldığını kaydetti.
Şimşek, küresel ölçekte nüfusun gittikçe yaşlandığını anlatarak, “1970’lerden beri küresel yatırımlara ve farklı dönemlere bakacak olursak mali küresel kriz sonrasında en zayıf durumun yaşandığını görüyoruz. Toparlanmanın hızı gerçekten yavaş oldu küresel ölçekte. Bu sebepten dolayı verimlilik artışının azalmakta olduğunu söyleyebiliriz” diye konuştu.
Tüm dünyada çok yüksek bir borçluluğun söz konusu olduğunu aktaran Şimşek, küresel düşük enflasyonun bulunduğunu, düşük büyüme ve düşük enflasyon bir arada görüldüğünde, çok büyük bir borç oranı da olduğunda bunun “kötü haber” olarak tabir edilebileceğini dile getirdi.
Şimşek, sözlerine şöyle devam etti: “Küresel mali krizden beri bu sene dünyada en kötü dönem olacak, özellikle 2009’dan beri kurumsal ve şirket iflaslarının artık zirve yaptığını görüyoruz. Bu arada 2009 yılı İkinci Dünya savaşından beri en kötü yıldı. Bütün bu küresel arka plana baktığınızda küresel büyümenin azalmaya devam edeceğini görüyoruz. Yüzde 3’lük orandan muhtemelen yüzde 2’lere yaklaşacak, tabii ki düzeltmek için bir şeyler yapmazsak.”
Dolara bakıldığında çok iyi haberlerin olmadığına işaret eden Şimşek, “Dolar değer kazandığı zaman gelişmekte olan pazarlara olan akışlar düşüyor. Ciddi bir parasal genişlemeden bahsediyoruz. Küresel mali krizden beri bankaların aslında çalışmaları arttı. Gelişmekte olan piyasalara para akmasını beklersiniz değil mi? Hayır tam tersi, para bu pazarlardan kaçıyor. 2015 yılında gelişmekte olan pazarlardan 739 milyar dolar sermaye çıkışı olmuş.” şeklinde konuştu.
Ekonominin, refahın sürdürülebilir olmasıyla bağlantılı olduğu kadar barışın sürdürülebilir olmasıyla da bağlantılı olduğunu belirten Şimşek, geçen sene küresel gelirin yüzde 19’unun terörün maliyetine gittiğini söyledi.
Kaynak:istanbulajansı