SHT66 Yönetmeliği Sonrası Sınav Tartışması
Temmuz ayında yayınlanan UTED dergisinin başyazısında, SHT66 yönetmeliği sonrasında yaşanan süreci çözüme kavuşturma çabalarından ve bu sürecin sonuçlarında elde edilen kazanımlardan bahsediliyor. Aynı zamanda, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün (SHGM) ısrarla sınav yapma isteği ve bu sınavın sonuçlarıyla ilgili olarak eleştiriler ve sorular dile getiriliyor.
Yazıda, SHT66 yönetmeliğinin sektöre getirdiği zorluklar ve bu zorlukların aşılması için yapılan çalışmalardan bahsediliyor. Yönetmeliğin gerekliliklerine uyum sağlamak için sektörün yoğun bir şekilde çaba sarf ettiği ve birçok zorluğun üstesinden gelindiği vurgulanıyor. Bu süreçte paydaşlar arasında etkili bir iletişim ve iş birliği sağlandığına dikkat çekiliyor.
Ancak yazıda, SHGM’nin ısrarla sınav yapma talebine ve sınav sonuçlarına ilişkin eleştiriler de yer alıyor. Yazar, SHGM’nin neden bu kadar ısrarcı olduğunu ve sınav sonuçlarının ne kadar güvenilir olduğunu sorguluyor. Ayrıca, sınavların sektördeki uzmanlık ve deneyimle ölçülmesi gerektiği ve sadece sınav sonuçlarına dayanmanın yeterli olmadığı ifade ediliyor.
Yazıda, SHGM’nin bu eleştirilere nasıl yanıt vereceği ve sürecin nasıl ilerleyeceği konusunda cevap beklediği belirtiliyor. Aynı zamanda, sektörün gelişimi için daha etkili ve işbirlikçi bir yaklaşımın benimsenmesi gerektiği vurgulanıyor.
Genel olarak, UTED dergisinin başyazısında SHT66 yönetmeliği sonrası yaşanan sürecin ele alındığı ve SHGM’nin sınav yapma ısrarına dair eleştirilerin dile getirildiği bir yazı yer alıyor. Yazıda, sektörün çözüm odaklı çalışmalara önem verdiği ve daha iyi sonuçlar elde etmek için işbirliği yapma çağrısı yapıldığı göze çarpıyor.
Sevgili meslektaşlarım,
‘SHT66 Yönetmeliği’ ile ilgili süreç gelip çattı. İlgili toplantılarda itirazımızın bulunduğunu, yapılmak istenen sınavlarla SHGM’nin arzu ettiği istatistiğe ulaşmasının zor olduğunu, ilerleyen dönemdeki bakım güvenliği endişelerini ortadan kaldırmak için bugün çalışanlarda yaratılan stresin çok daha tehlikeli olduğunu bir daha hatırlatmak isteriz. Özellikle on yıl önce yanlış bir uygulama ile yıllarca uçak üzerinde çalışmış ’SHT35 Lisansı’na sahip personele EASA modüllerindeki farklar bahane edilerek sınırlama getirilmiş, daha sonrasında SHGM’nin yapamadığı bir sınavı mecburen yurtdışı kaynaklı firmalardan üstelik münferit olarak değil yine çalıştığı şirketler ve SHGM’nin onayı ile yapılan sınavlarla başarı gösterenlerin sınırlamaları kaldırılmıştı. O dönemi yine eğitmen olarak yaşayan ve EASA uyumlu ilk modül sınavı hazırlayan komisyonlarda bulunmuş biri olarak söylemeliyim ki, o tarihte yıllarını uçağa vermiş uçak bakım teknisyenlerine sınırlama koymak ne kadar yersiz ve anlamsız ise bugünkü durum da ondan farksızdır. Şu an en azı 15 senelik olan yetkili uçak bakım teknisyenlerine yeniden “15 sene önce gördüğün konulardan sınava gir” demek, herhangi bir döküman sağlayamamak ne kadar doğrudur, siz değerli okuyucuların ve tüm kamuoyunun takdirine sunuyoruz. Bu veriler ışığında çalıştığı şirketi tarafından SHGM onayı için yetkilendirilmiş CRS vermis, bakım kartı kapatmış halihazırda HBL veya EASA lisans sahibi bir uçak teknisyeninin bu sınava alınmasının gereksiz olduğunu bu konuda SHGM nin yeniden bir değerlendirme yapması gerektiği talebimizi yineliyoruz.
İlgili konuda bizim de henüz cevap alamadığımız sorularımız bulunmaktadır.
• Sınavda başarılı olunduğu takdirde ilgili sınavın geçerliliği nedir? Herhangi bir modülün gerçek karşılığı olmadığına göre SHGM’nin istatistik tutarak ulaşmak istediği sonuç, sektör adına anlamlı olacak mıdır?
• Sınavda başarısız olunduğunda ilgili personel ile alakalı olarak nasıl bir yol izlenecektir? Her ne kadar toplantılarda kazanım olarak elde ettiğimiz sınırsız sınava girme durumu olsa da, realitede yıl sonuna kadar bu personellerin ikinci kez sınava girmesi mümkün gözükmemektedir. Sadece ticari uçaklarda değil, VIP Cumhurbaşkanlığı uçaklarında CRS veren teknisyenlerin sınavda başarısız olduğu durumda SHGM’nin izleyeceği yol nasıl olacaktır?
• Sınavda başarısız olan ilgili teknisyenin SHGM tarafından aldığı yetki ile yapmış olduğu geçmiş işler, kapattığı kartlar, verdiği CRS’ler ve bakımı çıkmış uçakların akibeti ne olacaktır? Yüzlerce uçağın bakımını yeniden yapmak ya da böyle bir leke ile Türk sivil havacılığını uluslararası alanda şüphe duyulacak konuma getirmek yanlış değil midir?
• SHGM’nin kendi talep ettiği ve sektörel anlamda herhangi bir geçerliliği olmayan bir sınav için sınava girenlerden neden ücret talep edilmektedir? Eğer böyle bir sınav ile istatistik tutma amacını taşıyan SHGM ise, bunun da maddi yükümlülüğünü üstlenmek zorunda değil midir? Yaklaşık 2 bin 500 – 3 bin kişinin sınava gireceği düşünüldüğünde; sınav ücreti sebebiyle teknisyenden sadece bir sınav için alınacak bedel yaklaşık 2.250.000 TL (750x3000TL) civarındadır. Bu personelin sınav gününü çalışmadan geçirdiği düşünüldüğünde yaklaşık işgücü kaybının maddi karşılığı ise 38.880.000 TL’dir (adam saat ücreti 60 dolardan hesaplanmıştır). Ülkece ekonomik olarak sıkıntılı günler geçirdiğimiz bir dönemde kaba hesap 40 milyon liralık fatura ile elde edilecek kazanımı merak etmekteyiz? Bu meblağın sınav ile istatistik tutmak yerine, teknisyen gelişimleri için projelere kaynak olarak aktarılması daha doğru değil midir?
• Yurdışı görevlendirilmelerinde bulunan ya da İstanbul dışı şehirlerde görev yapanların sınavlara girmesi ile hem personel hem de şirketlere yaratacağı ek maliyetler düşünülmüş müdür? Bunun planlaması nasıl yapılmıştır? Havacılığın en hareketli olan yaz döneminde bu sınavlara başlamak zorunlu mudur?
• Sınava alınması planlanan 2 bin 500 – 3 bin personelden hangisinde geçmişe dönük uygunsuzluk bulunmuştur da böyle bir sınav zorunlu kılınmaktadır? Eğer uygunsuzluk bulunan personel varsa neden sadece ilgili personele yaptırım yapıp sınava almak yerine, personelin tamamı zan altında bırakılarak cezalandırılmak istenmektedir? Bu eleştirileri ve soruları iletmemize karşın, SHGM’nin sınav içeriği ile ilgili olarak yaptığımız taleplerden;
• Sınavın sektör tarafından gerçekleştirilmesi,
• Sınav soru seviyelerinin Level 1-2 seviyesinin üstüne çıkmaması,
• Sınav sorularının Türkçe olması,
• Sınava bekleme ve limit olmadan girebilme gibi
Konularda destek olduğunu, ilettiklerimizin de dikkate alındığını söylememiz gerekir. İlerleyen günlerde de görüşmelerimiz devam edecek olup ana amacımızın sektörü daha iyi seviyeye getirmek için çabalarken, hali hazırda devam eden bakım oganizasyonlarında yaşanan stres sebebiyle herhangi bir sıkıntı oluşmasına engel olmak olduğu bilinmelidir.