Doğa Derneği ve Adım Adım Gönüllüleri 38. İstanbul Maratonu’nda Şah Kartalların Yaşaması İçin Koşacak
Nesli dünya ölçeğinde tehlikede olan şah kartal yavrularının korunması için gönüllü koşucular İstanbul Maratonu’na katılacak ve kartallar için bağış toplayacak. Toplanan bağışlarla kartallar için yapay yuvalar yapılacak, kartallarla aynı coğrafyayı paylaşan çiftçiler ve çobanlarla koruma çalışmaları yürütülecek.
Doğa Derneği’nin 2016 yılında pek çok uluslararası ortaklıkla başlattığı “Bozkır Koruma Programı” kapsamında geçtiğimiz aylarda şah kartlalar ve yaşam alanları araştırılmıştı. Bozkırların sanılanın aksine boş alanlar değil, biyolojik çeşitlilik açısından Türkiye’nin en zengin yaşam alanlarından olduğunu anlatmak ve burada yaşayan canlıların korunması için acil önlemler almak için yürütülen koruma programı ilk meyvelerini vermeye başladı.
Her yıl Anadolu ve Trakya’da en az 100 noktada şah kartal yavruları doğuyor fakat sayıları azalmakta. Doğa Derneği’nin çalışmalarına göre şah kartalların azalmasına neden olan sorunların başında yaşam alanlarının yok olması, erginlerin izole edilmemiş elektrik hatları yüzünden çarpılarak ölmeleri, yuva yapacak ağaç bulma sıkıntısı, yuvaların fırtınada yıkılması ve rüzgar türbinleri yer alıyor. Az sayıda kalan yuva ağaçlarının ve yuvaların korunması, alınması gereken ilk önlemler arasında.
Doğa Derneği’nin Adım Adım oluşumu işbirliği ile planladığı projede, kartalların hayatta kalabilmeleri için alınacak önlemlerde kullanılmak üzere bağış toplanacak. Bu bağışlarla yıkılma tehlikesi olan yuvalar desteklenecek, kesilme tehlikesi olan yuva ağaçları korunacak ve elektrik çarpılması gibi diğer tehditler için önlemler alınacak.
Konu hakkında açıklama yapan Doğa Derneği Başkanı Dicle Tuba Kılıç şunları söyledi: “Şah Kartalların ölüm sebeplerinin tamamı insan kaynaklı. Binlerce yıldır insanla tamamen barışık yaşayan, hatta kültürümüzün önemli bir parçası olan bu canlılar yanlış tarım ve enerji politikaları nedeniyle yok oluyor. Tek tip istilacı tarım, orman bozkır geçişinde yaşayabilen bu canlılar için yuva kurabilecekleri ağaç bırakmamış. Üreyebilecek bir ağaç bulanlar ise ya yuvalarını kaybediyor, ya da elektriğe çarpılıyor. Hatta bazı durumlarda zehirlenenleri de gördük. Bu kartalların tek koruyucusu yörede kartallarla birlikte yaşayan çobanlar ve çiftçiler. Onlarla birlikte hareket ederek kartalların korunması için elimizden geleni yapacağız.”