Pilot Alımı Tek Çözüm mü?
Emekli Kaptan Pilot Engin Aksüt tarafından yazılmıştır.
Geçtiğimiz günlerde Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Ahmet Bolat, “Pilot sayısını yaklaşık yüzde 20 oranında arttıracağını ve alınması planlanan 1100 pilotla artan yolcu talebine yanıt vereceklerini” açıklamıştır.
Sayın Ahmet Bolat’ın icraatlarını THY’de pilot olarak çalışırken ve sonrasında da takip ediyorum. Kendisini, bir önceki mevkidaşı ile karşılaştırdığımızda sosyal medyada aktif olması, yapılan eleştiri ve özellikle beğenileri dikkate alması, gerektiğinde samimi cevaplar yazması çok olumlu bir fark olarak öne çıkmaktadır. Buna rağmen hem şirket hem de Türkiye genelinde var olan “korku ve neme lazım işimi kaybederim kültürü” ne yazık ki söyleyecek sözü, fikri ve eleştirisi olanların susmasına neden olmaktadır.
Bu nedenlerle bu yazıyı kaleme alırken asıl amacım gururla çalışmış olduğum bu eski şirketimi etik kuralları dışında eleştirmekten çok yapıcı öneriler sunmaktır.
Sayın Bolat göreve ilk geldiğinde bugüne kadar bir hiçbir THY Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı’nın kullanmadığı çok önemli iki ifade kullanmıştı:
Bu ifadeler “Liyakat” ve “Aidiyet” idi.
“LİYAKAT”
Sayın Bolat göreve geldiği ilk gün söz vermiş olduğu “Liyakat ilkelerini” henüz hayata geçiremedi. Bunun bugünkü politik yapı içerisinde kolay olmadığını bilmekle birlikte THY gibi başarılı bir bayrak taşıyıcı şirketimizin politik etkenlerden — olabildiğince — uzak durması gerektiğine inanıyorum. THY bünyesine yeni pilotların alınacak olması şüphesiz çok sevindirici bir haber olmakla birlikte THY içerisindeki — çok iyi bilinen — liyakatsiz kadrolar ne yazık ki geçmişte baş gösteren “Pilot” sorununun mimarları olmaya devam ederlerken yeni alınan ve/ veya eski pilotların ilk buldukları fırsatta gitmelerine neden olacaklardır. Bunun başlıca sebebi kurum içerisindeki bu liyakatsiz kadrolar ile, söz verilmiş olan “Aidiyet” olgusunu birlikte sağlamanın imkânsız olmasıdır.
“AİDİYET”
Bir pilotun şirkete olan aidiyetini arttıracağınız maaş, ikramiye veya promosyon ile artacağını düşünüyorsanız “yanılıyorsunuz”! Çünkü o pilota sizin verdiğiniz maaştan daha fazla maaş ödeyecek başka bir havayolu her zaman çıkacaktır.
İsviçre’nin bayrak taşıyıcı şirketi olan Crossair ve Swiss’te 17 yıl uçmuş bir pilot olarak, Swiss havayollarında çalışan meslektaşlarımın daha fazla gelir elde etmek amacıyla başka bir havayolu şirketine gitmelerinin hiçbir zaman söz konusu olmadığını belirtmek isterim. Bu durum Avrupa’nın diğer bayrak taşıyıcı şirketleri olan Lufthansa, KLM, AirFrance, British Airways pilotları için de geçerlidir. Bu şirketlerde çalışan pilotların hiçbiri pilot alım ilanlarına ilgi göstermezler. Peki bunun nedeni ne olabilir?
Bunun en baştaki nedeni bu bayrak taşıyıcı havayolu şirketlerinin bu pilotlara daha kariyerlerinin en başında, iki veya üç sırmalı bir kadet pilot, ikinci pilot olarak başladıkları günden itibaren “aidiyet” duygusunu kazandırmaları, bu pilotları “geleceğin kaptanları” olarak görmeleri ve onlara o şekilde davranmış olmalarıdır. Bu pilotların eğitim maliyetleri gerçekçi hesaplanmış ve şirket bünyesine alınacak yeni bir pilot başlı başına şirket adına bir kazanç olarak kabul edildiğinden, eğitim maliyeti ve borçlandırmalar üzerinden şirkete ek ve haksız bir kazanç imkanı yaratma fikri oluşmamış, yeni pilotlara “ödedikçe miktarı artan bir eğitim borcu” çıkarılmamıştır.
Avrupa bayrak taşıyıcı havayolu şirketlerinin pilot istihdamı konusunda izlemiş oldukları ve ulusal çıkarlarını destekleyen vizyon ve politikalar sayesinde her pilotun şeffaf bir şekilde görüp takip edebileceği kariyer planlaması, vizyon eksikliğinden kaynaklanan pilot açığının sebep olduğu dışarıdan yabancı pilot alımları nedeniyle sekteye uğramamış ve bu şirketler kendi bünyelerinde yetiştirmiş oldukları pilotlar dışında pilot alımı yapmamışlardır.
Liyakat, Aidiyet ve Adillik politikaları ve şirket yöneticilerinin vizyonları sayesinde bu bayrak taşıyıcı şirketlerin “direct entry” olarak bilinen dışarıdan hazır yetişmiş pilot alım ilanlarını hiçbir zaman ve hiçbir yerde göremezsiniz.
Yukarıda anlatmaya çalıştığım bu mekanizma içerisinde bayrak taşıyıcı şirketlerin pilotları ne şirketlerini ne de yöneticilerini terk eder.
Bugün Türk Hava Yollarının kokpiti; aidiyet duygusu şirket tarafından bizzat köreltilmiş, ülke içinde veya dışındaki yetişmiş hazır pilot ilanlarını sürekli takip eden ve ilk fırsatta liyakatsiz ve kendilerine aidiyet duygusunu kazandırmaktan yoksun yöneticilerini terk etmeye hazırlanan pilotlar ile doludur.
Sayın Ahmet Bolat şirkete alınması planlanan yeni pilotlara Liyakat, Aidiyet ve Adillik ilkeleri ile yönetilen bir şirket alt yapısı sunmaz veya sunamazsa bu pilot alımları “tahliye vanası açık bir havuzu su ile doldurma” çabasından ileriye gitmeyecektir.
Emniyetli uçuşlar
Engin Aksüt
İstanbul, 4 Eylül 2022