Space programını İngiltere’nin Güneyinde bulunan Mullard Uzay Bilim Laboratuvarından bildiriyoruz. Satürn Cassini-Huygens görevini yürüten bilim insanlarıyla beraberiz. Görev Satürn’in uydusunu keşfederek, Enceladus’taki donmuş okyanusların kaşifi olabilmekti ve şimdi uzay aracı Satürn’ün halkaları arasında geziniyor.
Satürn gezegeni hakkında uzmanlaşan isimler laboratuvara yönlendirilen fotoğraflar üzerinde çalışıyor.
Gezegen Bilimci Geraint Jones Cassini Huygens, uzay aracının çalışmalarından ve gizemli gezegen Satürn hakkındaki buluşlarından şu sözlerle anlatıyor:
“Cassini uzun yıllardır Satürn gezegenini izliyor. Gezegeni daha iyi fotoğraflamak adına en büyük uydusu Titan’a inmişti. Nisan ayı sonunda yörüngesini değiştirip Titan’ı teğet geçti. Şimdi ise heyecanlı kısma geldik. Sonda Satürn’ün halkaları arasında 22 tur yapacak. Eylül ayında görevini tamamlamadan önce Satürn gezegeni ile halkaları arasından geçiyor.
Satürn halkaları arasından geçerek gezegenin yoğunluğunu ölçebileceğiz. Halkalar arasındaki materyalleri tanımlayarak gizemli gezegen hakkında bilgi sahibi olacağız.”
Araştırmada şu ana kadar keşfedilen en önemli detay ise buzul halkalarla Satürn’ün toz bulutları arasında 2 bin kilometrelik bir boşluk olması.
Profesör Michele Dougherty Cassini üzerindeki manyetometre ile Satürn hakkında birçok bilinmezin açıklığa kavuşacağını belirtiyor:
“Satürn’ün içinin neye benzediğini hala anlayabilmiş değiliz. Katı bir yapısı olduğunu düşünüyoruz. Bu çekirdeğin içerisinde manyetik alanı oluşturan sıvı bir bölüm olduğu konusunda hem fikiriz. Bir başka konu ise, biraz yüz kızartıcı olsa da, 13 yıldır gezegeni araştırmamıza rağmen hala bir günün ne kadar sürdüğünü bilmiyoruz.”
Satürn bir gaz küresi olarak tanımlanıyor ve yüzde 75 oranda hidrojenden oluşuyor. Cassini ise gezegeni çevreleyen bulutları deşifre etmeye yardımcı olabilir.
Görev ile Satürn’ün uydularının da en az gezegen kadar farklı ve ilginç yapıda olduğu keşfedildi.
2005 yılında Cassini ESA’nın sondasını Titan’a indirmiş ve gökyüzünden inen petrolümsü yağmurlarla tanışmamızı sağlamıştı.
Konuyu Huygens Görevinde çalışan bilim adamı Jean-Pierre Lebreton; “Titan yaklaşık eksi 180 derece bir ısıya sahip. Yani oldukça soğuk. Titan’ın manzaraları ise Dünya’ya benziyor. Nehirler, denizler, hatta metandan oluşan denizleri var. Metan yağmurları bulunuyor. Belki etan ve metan karışımı yağmurlar. Yani Titan’da dünya benzeri bir yaşam var ama içeriği farklı” sözleriyle anlatıyor.
Bilim insanlarını derinden etkileyen diğer bir Satürn uydusu ise Enceladus. Titan’dan ufak olan Ay, 500 kilometre çapında. Satürn Uzmanı Sheila Kanani anlatıyor:
“Cassini görevi ile Encedadus’un buzla kaplı olduğunu, güney kutbunda buzulların çatladığını gördük. Bu çatlaklardan farklı materyaller taşıyor. Cassini çatlakların üzerinden uçtu ve alanda tuzlu su, amonyak, silikatlar ve hidrokarbonlar keşfetti. Açıkçası bunlar olası yaşam kanıtları.
Yangın söndürücü ile bir deneme yaptığımızda gaz bulutlarının nasıl göründüğünü anlıyoruz. Bakın nasıl da dışarıya fırlıyor. Gerçekten soğuk hava dalgası hızla yayılıyor. Bu açıdan Enceladus’un ne kadar aktif ve hızla hava patlamaları olan bir uydu olduğunu da anlayabiliriz. Gaz patlamaları Enceladus belki de bu soğuk materyalleriyle güneş sistemimizin en parlak cismi. Satürn’ün en geniş halkası E ring’den de yansıyor. Tüm bunlar Enceladus’un Satürn için önemini anlatıyor.”
Cassini Satürn’ü keşfe çıkışının 13. yılında, 15 Eylül’de görevini noktalayacak. Uzay sondasının Titan’a ya da Enceladus’a çarpmadan Satürn yörüngesine dalış yapacak görevini sonlandıracak.
Nilim adamı Geraint Jones, sondanın son anlarını şöyle tanımlıyor:
“Atmosfere ulaştığında uzay sondası sallanmaya başlayacak sonunda ise yanacak. Aslında Satürn’ün bir parçası olacak. Bu durum ise maalesef başarılı Cassini görevinin sonu olacak.”
Cassini son yolculuğunda Dünya yörüngesine bir anten tutacak ve tüm gelişmeleri bize bildirecek.