Linkedln’den iş ve profosyonel iletişim ağı olmasına rağmen, ülkemizde kimileri tarafından yanlış ve eksik kullanıldığını gördüğüm için, kendi kazanımlarımdan da bahsederek, doğru kullanım farkındalığı yaratma ve kendi markanızı oluşturmada yapabileceklerinizi belirtmek adına bu yazıyı yazmaya karar verdim.
Linkedln’in sosyal medyada sizin profosyonelliğinizin göz önüne sunulduğu önemli bir alan olduğunu belirterek başlamak istiyorum. Linkedln’i profosyonel kullanan ve doğru takipleri yapanlarınızı şimdiden tebrik ediyorum. Kazananlar arasında olduğunuzu bilin.
Çoğu teknolojik ürün gibi Linkedln’in gerçek anlamada kullanılmasına ülkemizde geç başlanıldı. Akdeniz insanı olmamızdan mıdır nedir, bazılarımız çok görsel ve magazinsel içerik görmedikleri için, Linkedln profili açmaya, hele de güzel bir şekilde açmaya imtina ediyorlar.
Kendi çalışmalarımdan gözlemim, Linkedln’in kullanımında genç kesimin yavaş kaldığı, orta yaş çalışanın ise bağlantı ve profosyonel görüntü oluşturmada çekimser kaldığını görüyorum. Linkedin’in gerçek amacına uygun şekilde kullanılırsa birsürü fırsatı ayağınıza getirdiğini ben kendi deneyimlerimden gördüm.
Amacım;
Linkedin’i doğru kullanan Türk profesyonellerin sayısının artmasına katkıda bulunmak,
Gençlerin hayata küskünlük ve fırsat fakiri olduklarını düşünmeyi bırakıp, sosyal ortamda -sadece vakit geçirmek yerine- profesyonel görünme becerilerini de geliştirmelerini teşvik etmek,
Mevcutta profesyonel olarak bir yerde çalışan, “yaşım geçti, işim bitti” diye düşünenlerinizin Türkiye ve dünyaya açılmalarını ve dünyanın sandıkları kadar küçük olmadığını görmelerine pencere açmak,
İş sahiplerinin, özellikle küçük iş sahiplerinin kalitesiz reklamasyon yapmak ve yarı görünür, yarı görünmez halde olmak yerine, profesyonel kimlikleri ile görünmeleri ve dünya çapında ağlarını geliştirmelerini istiyorum,
Orta ver büyük ölçekli firmaların da linkedln’in etkin kullanarak hem kendi tanıtımlarını yapmalarını hem de doğru profesyonelleri kendilerine çekmelerini istiyorum.
“Kendiniz olun, çünkü herkes çoktan alındı”. Oscar Wilde
Benim Linkedln hikayem:
Bundan 4 sene önce, Linkedln’i çok daha etkin kullanmaya başladım ve iş tekliflerinden tutun, iş bağlantılarına ve müşterilerimin beni bulmasına kadar çok faydasını buldum. Hem de çok fazla sıkıntı çekmeden.
Bilenleriniz vardır. Profosyonel networking ağı Xing ile başladı ancak çok da fazla gelişemedi ve ilgiyi kaybetti. Sonralarında bir Alman firmasının aldığını ve geliştirme çalışmalarında bulunduğunu biliyorum ancak, Linkedin çoktan pazarı almış vaziyette.
Ben Linkedln’e nasıl girdim. Önce çok hevesli değildim, Xing’in sıkıcılığı ve sönük çıkmasından dolayı. İşimin rutinliğinden sıkıldığım dönemlerden birinde -aynı işe git gel, aynı insanları gör-. Birgün SSK’da bir işim vardı, sıramı bekliyordum, sıkılmıştım ve vakti etkin kullanmak için internette gezinirken linkedln’i incelemeye başladım ve dünyadaki havacılıkdan insanlarla bağlantı kurmanın eğlenceli olabileceğini düşünerek bağlantı istekleri göndermeye başladım. İlk hevesim nekadar çok iş ortamından bağlantım olursa o kadar daha iyi bir iş imkanını oluşturma idi. Daha sonra bir sürü Yönetim ve iş konusunda uzmanların yazılarını paylaştıklarını ve sürekli yenilenen yayın akışı olduğunu görünce gün içinde işten ara vermek istediğimde zaman zaman makaleleri okumaya başladım.
Daha sonra grupları keşfettim, ilgi alanım havacılık olduğu için havacılık ile igili gruplara üye oldum, heycan verici yeni bir alan keşfetmiştim. Soruları ve tartışmaları takip ettiğim hatta soru sorduğum oldu. Bu arada uluslararası bir havacılık firmasının Türkiye ofisinden çalışmak üzere iş teklifi aldım. Görüşmeye de gittim. Sonra gruplardaki iş ilanlarını takip ettiğim oldu.
Kendi işimi kurunca hem iş yaşamındaki insanlara ulaşmak, hem yazılarımı paylaşmak için kullanmaya başladım.
Bu arada, işten ayrıldığımı duyan birkaç havacılık firması benimle çalışmak istediklerini, telefonum ellerinde olmadığı için Linkedln’den ulaşabildiklerini söylediler, Harika değil mi?
İlk işten ayrıldığım sıralarda, yurtdışından havacılıktan üst düzey bir yönetici, Linkedln profilini incelememi ve düzeltmek için önerilerde bulunmamı istedi. Bulundum ve kendisi bir süre sonra daha iyi bir işe geçti.
Neden öneride bulunabiliyorum? Çünkü kendi profilimi profosyonel şekilde hazırladım. Fırsatları gözlemleyen ve fırsatları yartatan bir insan olarak kendi tanıtımımda hzırlıklıyımdır. Sizin için de aynısını istiyorum.
Bir arkadaşıma Linkedln’de aktif olmasını söyledim. İlkönce çok çekingendi, sonra profilini güncelledi ve Linkedln’de daha aktif olmaya başladı.Bir süre sonra yurtdışı birfirmanın Türkiye ofisi için iş görüşmesi teklifi aldı. Mülakatın ilk kısmını tamamladılar. Güzel değil mi? Tabii dünyaya açılmak ve en güzel hayalinizi yaşamak istiyorsanız.
Linkedin’de profosyonel görünümünüzü oluşturmak için yapmaya başlayacağınız adımlar:
1- Profosyonel çekilmiş bir fotoğrafınızı koyun, havuz başında ya da masabaşında arkaya kaykılmış bir vaziyette çekilmiş bir özçekim (selfi) değil,
2- CV’nizi elinize alın ve gözden geçirin, sizi profosyonel şekilde yansıtıyor mu? İnternetteki iyi CV hazırlama ile ilgili makaleleri okuyun, uygulayın, Türkçe ve İngilizce CV’nizi hazırlayın. Eğer uluslararası alanda çalışmak istiyorsanız bilgilerinizi mümkün olduğunca İngilizce ya da çalışmak istediğiniz ülke dilinde yazın. bana sorarsanız nekadar çok İngilizce olursa o kadar iyi. Gerekiyor ise profosyonel yardım alın,
3- Arkadaş ağınızdan bağlantılarda bulunun. Bağlantı kurmaya davet edin,
4- Uzmanlık alanlarınızı belirleyin, Az ve öz bilgileri paylaşın, ortaya karışık bilgi sunmak sizi sempatiklikten ziyade antipatik gösterebilir.
5- Yaptığınız yayınlarınız, ödülleriniz, başarılarınız varsa belirtin, paylaşmak isteyeceğiniz sunumlarınız varsa da ekleyebilirsiniz,
6- Arkadaşlarınızın yeteneklerinizi onaylamalarını (endorsement) etmesini isteyin. Daha sonrası kendiliğinden gelecektir. Siz de arkadaşlarınızı doğru olduğuna inandığınız alanlarda onaylayın (endorsement) edin,
7- Daha önceki çalıştığınız yerlerdeki arkadaşlarınızdan, yöneticilerinizden Linkedin üzerinden tavsiye yazısı alın (recommendation) alın. Siz de inandığınız kişilere yazın. Sosyal medya’da gerçekten etkili bir markanız olmasını istiyorsanız gerçekten güven faktörüne dayalı olduğunu her zaman hatırlayın. Sosyal medya eski tip güvene dayalı iş yapmanın yeni versiyonu.
8- İlgi alanlarınıza yönelik gruplarda aktif olun, hatta kendi grubunuzu kurun.
9- Çeşitli paylaşımlarda bulunacaksanız işiniz ile ilgili ya da iş yaşamı ve genel kültür konularına değinmenizi tavsiye ederim, politik, sosyo-ekonomik konulardan ziyade.
Etkin iş ağınızın ve bağlantılrın geliştirdiğiniz, başarılı bir Linkedln profili ve kullanımı diliyorum.
Nilgün Yetiş
Başarı ve Dönüşüm Koçu
www.nilgunyetis.com