✈️ İlk ICAO Küresel Hava Kargo Zirvesi’ne dönüp bakıldığında
Büyük bir gurur duyulduğu açıkça görülüyor. Bu etkinlik, yalnızca başarılı bir organizasyon olmanın ötesinde, hava kargonun küresel ticaretteki kritik rolünü gözler önüne sermesi açısından da çok anlamlıydı. Etkinliğe hayat veren tüm katılımcılara, sponsorlara ve destekçilere teşekkür etmek gerekiyor. 🙏
Ancak, bu önemli zirvenin ardından bazı sorular da gündeme geliyor:
🔍 Zirvede mevcut eksikliklerimiz net bir şekilde görüldü mü?
📝 Somut bir yapılacaklar listesi hazırlandı mı?
🤝 Sorumluluklar ilgili kurumlar arasında paylaşıldı mı?
⏳ Hedefler ve takvimler belirlendi mi?
📢 Bu süreçler kamuoyuyla şeffaf bir şekilde paylaşılacak mı?
Mart ayında IATA verilerine göre hava kargo ihracatımız %30 oranında düşerken, Şubat ayında da %20’lik bir azalma yaşanmıştı. 📉 Transit kargo işlemlerimiz dünya standartlarının oldukça gerisinde; globalde 2 saatte tamamlanan işlemler, ülkemizde çoğu zaman 2 gün veya daha fazla sürüyor. ⏱️
Öte yandan:
*Cargo Village projelerimizin güncel durumu ne aşamada? 🏗️
*İstanbul Havalimanı’nın hava kargo altyapısı ve kapasitesi, artan e-ticaret hacmini desteklemeye ne kadar hazır? 📦
*ETGB (Elektronik Ticaret Gümrük Beyannamesi) süreçlerinde, neden hâlâ yalnızca birkaç havalimanı etkin rol oynayabiliyor? ✈️
Türkiye, hava kargoda bir merkez olma iddiasını sürdürüyorsa, sadece uluslararası zirveler düzenlemekle yetinmemeli; bu süreçlerin sürdürülebilir ve ölçülebilir bir şekilde devam ettirilmesi sağlanmalıdır. ✅
Bu önemli başlangıcın ardından, atılacak adımları ve paylaşılacak yol haritalarını merakla bekliyoruz. ✨