IATA 2024 Raporu: Havacılıkta Toparlanma, Zorluklar ve 2025 İçin Öngörüler ✈️
Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA) tarafından açıklanan 2024 yılı raporu, havacılık sektöründe önemli gelişmelere ve karşılaşılan zorluklara ışık tutuyor. Rapor, toparlanma sürecindeki yolcu talebindeki yükseliş ve sürdürülebilirlik hedeflerine yönelik atılan adımlarla birlikte, mali performansın hala istenilen seviyede olmadığını gösteriyor. Bu yıl gelirlerin 996 milyar dolara ulaşması beklenirken, yolcu başına elde edilen kâr yalnızca 6,14 dolar olarak öngörülüyor. Yüksek tedarik maliyetleri ve düzenleyici baskılar, sektörün kâr marjını daraltmaya devam ediyor.
Havayolu Gelirleri ve Maliyetler
2024 yılında havayolu şirketlerinin gelirlerinin 744 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Ancak, yakıt fiyatlarının yüksek seviyelerde seyretmesi ve sürdürülebilir havacılık yakıtlarının (SAF) üretim maliyetlerinin hala yüksek olması, sektör için ciddi bir gider oluşturuyor. Toplam maliyetlerin ise 936 milyar dolara yükselmesi öngörülüyor. Sürdürülebilirlik adına yatırımlar hız kazanmış olsa da, karbon emisyonlarını sıfıra indirme hedefi doğrultusunda daha fazla yol kat edilmesi gerekiyor. Sektör, 2050’ye kadar net sıfır karbon emisyonu hedefine ulaşmayı amaçlarken, bu süreçte SAF yatırımlarının ve inovasyonların büyük rol oynayacağı vurgulanıyor.
Yolcu Memnuniyeti ve Talep Artışı
Yolcu memnuniyetinin %97 seviyelerine ulaşması, havayolu taşımacılığındaki iyileşme sürecinin güçlü bir göstergesi olarak öne çıkıyor. Talepteki toparlanma, özellikle uluslararası seyahatlerde büyük bir canlanmaya işaret ediyor. Bu iyimser tablo, Türkiye’de de büyüme trendine katkı sağlıyor. Ancak, Avrupa’da yeni vergi düzenlemeleri gibi artan maliyetler ve düzenlemeler karşısında dikkatli olunması gerektiği belirtiliyor.
2025 Yılı İçin Riskler ve Fırsatlar
2025 yılına yönelik öngörülerde, finansal ve finansal olmayan risklerin yanı sıra sektör için fırsatlar da gündeme geliyor. Türk sivil havacılığı için 2025 yılında dikkat edilmesi gereken temel riskler arasında yüksek yakıt fiyatları, tedarik zinciri aksaklıkları ve uluslararası düzenlemeler sayılıyor. Öte yandan, sürdürülebilir yakıt teknolojilerine yapılan yatırımlar ve dijital dönüşüm projeleri, sektöre yeni fırsatlar sunarak büyüme potansiyelini destekliyor.
Sizce, Türk sivil havacılığını 2025’te hangi riskler ve fırsatlar bekliyor? Görüşlerinizi yorumlarda paylaşın!