- 5 yolcudan 4’ü terminal içerisindeki hava kalitesi konusunda kaygı duyarken yolcuların %59’u ise binanın enerji tüketimine önem vermektedir
- Yolcuların %97’si, teknolojinin daha kolay ve daha az stresli uçak yolculuğu için anahtar niteliğinde olduğunu düşünmektedir
- Yolcuların yaklaşık üçte ikisi, aynı maliyetle daha fazla çevre dostu olan bir havayoluna geçmeyi düşünebileceklerini, 5 yolcuda 1’den fazlası daha fazla ödeyebileceğini belirtmiştir
İSTANBUL, Temmuz 2015 –Honeywell (NYSE: HON) tarafından Türkiye’de gerçekleştirilen anket; daha akıllı, daha hızlı ve daha fazla çevre dostu uçuşların arayışında olan teknoloji meraklısı ve eko-bilinçli hava yolcusu sayısının giderek arttığını gösteriyor.
“Türkiye’de havacılık sektörü, hava yolculuğunda giderek artan talebi yakalayabilmek için hızla gelişiyor ve yapılan anketimiz bu süreçte verimliliği artırmanın ilk öncelik olması gerektiğini gösteriyor,” diyen Honeywell Türkiye ve Orta Asya Başkanı Orhan Geniş sözlerini şöyle sürdürüyor: “İster emisyonların azaltılması isterse yolcular için seyahatin daha hızlı ve daha stressiz hale getirilmesi şeklinde olsun, verimlilik Honeywell’in havaalanı ve havayolu inovasyonlarının merkezinde yer almaktadır.”
Havaalanında: Daha Sorunsuz, Daha Temiz Bir Deneyim
Anket sonuçları, yolcuların check-in kontuarlarına vardıkları andan itibaren daha hızlı ve daha verimli bir uçak seyahati istediklerini gösteriyor. Yolcular, terminal binası içerisinde havanın daha temiz olmasını ve enerji verimliliğinin iyileştirilmesini istiyorlar. Yolcuların çoğu (%80) hava arındırma işlemleri ve hava kalitesi konusunda kaygı duyduklarını ifade ederken yarısından fazlası (%59) terminal içerisindeki enerji tüketimi ve verimliliği konusunda duydukları endişeyi dile getirdi. Verimliliği arttırmak amacından hareketle, dünya genelindeki büyük havaalanlarının çoğu, enerji tüketimini sınırlandırmak ve elektrik kullanımı ile karbon emisyonlarını yüzde 70 oranında azaltmak amacıyla artık LED’li hava meydanı aydınlatma ve akıllı kontrol sistemlerine geçmeye başladı.
Ancak yolcuların terminal içerisindeki vakitlerinin sorunsuz ve pürüzsüz geçmesini sağlayacak yeni teknolojileri kullanmakarzularıyla, verimlilik arayışı çevre boyutunun ötesine geçmektedir. Neredeyse tüm yolcular (%97), yeni teknolojinin stres düzeylerinin düşürülmesinde kilit olduğu konusunda hemfikir; yolcuların % 91’i e-biniş kartları ve e-bilet okuyucularını, %82’si ise bagaj takip sistemini, seyahat deneyimlerinin verimliliğini iyileştirecek önemli teknolojiler olarak vurgulamaktadır.
Yolcuların terminalde daha hızlı hareket edebilmek için e-biniş kartı gibi teknolojileri kullanmasıyla birlikte, güvenlik kontrolünden sonra eğlence ve dinlence yerlerinde daha fazla zaman geçirilmekte vebu durum havaalanı gelirlerini arttıran önemli bir unsur olmaktadır. Ankete katılanların üçte ikisinden fazlası (%67), havaalanına en son gittiklerinde güvenlik eğlence-dinlence yerlerinde daha fazla vakit geçirdiklerini belirtti. Bu trend; sıcaklık yönetimi, aydınlatma, yangın algılama ve dijital video gibi yolcuların seyahatini terminal içerisinde daha pürüzsüz ve sorunsuz geçirmelerini sağlayacak ileri düzey ve entegre bina sistemlerine yönelik talebi de artırmaktadır.
Uçak İçerisinde: Daha Az Emisyon ve Daha Fazla İnternet
Yolcular uçağa bindikten sonra, sorunsuz ve verimli bir uçuş deneyimine odaklanıyor. Çevresel verimlilik konusunda, yolcuların yaklaşık üçte ikisi (%64), seyahat ve fiyatın aynı olması halinde mevcut havayolu şirketini daha fazla çevre dostu olan bir şirketle değiştirmeyi düşüneceğini belirtirken, beş yolcuda birden fazlası (%21) daha iyi bir çevresel ayak izine sahip olan bir havayolu şirketi ile uçmak için daha yüksek bedel ödeyebileceklerini ifade etti.
Honeywell’in Safran’la birlikte geliştirdiği EGTS elektrikli yeşil taksi sistemi, uçak taksi halindeyken ana motorlar yerine elektrikli motorları kullanıp uçak başına düşen yakıt tüketimini yüzde 4’e kadar ve pistteyken emisyonları yüzde 75’e kadar azaltarak eko-verimlilik beklentilerini karşılamak üzere tasarlanmıştır.
Yolcular aynı zamanda uçak içerisindeyken geçirdikleri zamanı daha verimli kullanmak istiyor. Uçak içi Kablosuz İnternet Bağlantısı, dünya genelinde çoğu pazarda hala gelişmekte olan bir teknoloji olmasına rağmen, yolcuların uçarken evleriyle ve işyerleriyle bağlı kalmak istedikleri çok net. Beş yolcudan dördü (%88), uçak içi kablosuz internet bağlantısının mevcut olmasının önemli bir seyahat özelliği olduğuna inanırken; 10 yolcudan biri, uçak içi kablosuz internet bağlantısı olmayan bir havayolu şirketiyle uçmayı bile düşünmeyeceğini ileri sürmekte. Ayrıca, yolcuların %65’i, önceden koltuk seçimi imkanı veya uçakta ücretsiz yemek servisi gibi uçak içerisindeki en az bir ekstra özelliği, uçak içi ücretsiz kablosuz internet ile değiştirebileceğini belirtti.
Yolcuların talebine yanıt vermek üzere, Inmarsat’ın GX Aviation hizmeti gibi yeni bağlantı sistemleri, saniyede 50 MB’lik genişbant hızlarını çok yakında uçak içerisine taşıyacak. Honeywell ve Inmarsat arasında bu yeni hizmete yönelik kurulan donanım ortaklığı sayesinde, yolcular artık uçuş esnasında daha üretken olabilecek ve kişisel cihazlarıyla evde elde edebilecekleri aynı hız ve kalitede karayla bağlantı kurabilecekler.
Önümüzdeki Yolculuk
Yolcuların %69’u sektörün çevresel verimliliği iyileştirmek için sarf ettiği çabaları görüyorken %60’ı son on yıl içerisinde uçuşların zamanında kalkması ve rötarların azaltılması konusunda kaydedilen ilerlemeleri vurguluyor, ancak yine de bu alanlarda hala bazı adımların atılması gerekmektedir.
Yolcuların üçte birinden fazlası (%35), çevresel verimliliğin havayolu şirketleri tarafından yapılması gereken en önemli yatırım olduğunu düşünürken, yolcuların neredeyse yarısı (%46) hız ve verimliliği artırmak için teknoloji yatırımlarının önümüzdeki yıllarda en yüksek öncelik olarak kalması gerektiğine inanıyor.
Honeywell, verimliliğin artırılması ve rötarların azaltılmasına yardımcı olabilecek bir dizi sistemlere sahiptir. Havalimanlarında, Honeywell’in SmartPath Karada Yerleşik İyileştirme Sistemi, havalimanı işletmecilerinin ve havayolu şirketlerinin daha fazla verimlilikle daha fazla kalkış ve iniş yapmalarını ve hava koşullarından kaynaklanan rötarları azaltmalarını sağlamaktadır. Uçak içerisinde ise Honeywell’in Pegasus Uçuş Yönetim Sistemi, pilotlara daha verimli rota bulma imkanı sağlayıp iş yükünü azaltırken EGTS elektrikli yeşil taksi sistemi uçağın daha hızlı manevra yapmasını ve çekici yardımı olmaksızın kapıdan kendi kendine geri gidebilmesini (pushback) sağlayarak uçak başına iki dakikalık zaman tasarrufu sunacaktır.
Mutlaka Aşağıdaki anketi inceleyin.
