Turizm Bakanlığı’nın resmi internet sitesinde Alanya’ya havayolu ile sadece Antalya Havalimanı’ndan ulaşılabileceği vurgulanıyor ve GZP’den hiç söz edilmiyor.

 

KÜLTÜR ve Turizm Bakanlığı görevine atandığı 24 Ocak 2013 tarihinden bu yana turizm kenti Alanya’ya bir kez bile uğramayan Adana Milletvekili Ömer Çelik’e turizm çevrelerinden tepki artarken, Çelik’e bağlı bakanlığın resmi internet sitesindeki “Alanya’ya ulaşım” bölümünde Alanya-Gazipaşa Havalimanı’ndan (GZP) tek satır bile söz edilmemesi dikkat çekiyor.

 

GZP’YE NİÇİN YER YOK?

 

ALANYA’NIN tarihi ve turistik unsurlarının yanısıra bölgede yetişen sebze ve meyveler, hatta yöreye özgü yemeklerden bile söz eden Turizm Bakanlığı internet sitesinin GZP’den hiç söz etmiyor oluşu “Turizm Bakanlığı, şimdiden Türk turizmine ciddi hizmet vermeye başlayan bir havalimanı olan GZP’yi nasıl tanımaz?” sorusunu gündeme getirdi
ULUSLAR ARASI uçuş kodu “GZP” olan Gazipaşa Havalimanı ismini hiç duydunuz mu?
Hani, Antalya’nın doğusundaki en uzak ilçesine, bin bir ayak diretilerek, “Dağ var, rüzgâr çok, uçak inemez” denilip yapılması engellenmek istendiği ileri sürülen havalimanından söz ediyorum.
“Yahu tabi ki o ismi duyduk. Bırak Alanya’daki 5-6 yaşındaki bebeleri, bu ismi artık Avrupa’nın en ücra köşelerinde yaşayan insanlar bile biliyor” diyorsunuz değil mi?
Doğrudur, Alanya turizminin neredeyse temel taşı haline gelmeye başlayan Gazipaşa Havalimanı ismini artık bilmeyen, duymayan kalmadı.
Bir kişi ve bir kurum hariç!
Müsaade buyurursanız, o ismi ve kurumu az sonra açıklayacağım.
Sıkı takipçilerimiz anımsar.
Çok değil, daha iki hafta önce, 7 Temmuz tarihli Yeni Alanya’nın 2. manşet haberi “Turizme Bakan yok” başlığını taşıyordu.
Haberde, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik’in bu ulvi görevi üstlendikten sonra Alanya’ya hiç uğramamasına, sürekli Dış İşleri Bakanlığı’nı ilgilendiren konularda demeç veriyor olmasına atıfta bulunarak, “AB Bakanı zaten hep bizimle, Dışişleri ve Orman Bakanı bile geldi, Turizm Bakanı henüz Alanya’ya teşrif etmedi” diye eleştirmiştik.
Hatta Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) Genel Başkan Yardımcısı ve Alanya Gazeteciler Cemiyeti (AGC) Başkanı Mehmet Ali Dim’in sosyal medya Twitter’da Bakan Çelik’e yönelik eleştirilerini de sizlerle paylaşmıştık.
Dim o mesajlarında aynen şöyle demişti: “Turizm sektöründe mutlu azınlık yaratma çabaları var. Turizmin sosyal paylaşım özelliği yok ediliyor. Küçükler küçülüyor, büyükler büyüyor. Bu ülkede bir Turizm Bakanı’nın var olduğunu söyleyebilir misiniz? Turizm dışında her konuda ahkâm kesen Ömer Çelik, Turizm Bakanı mıdır? Turizmin başkenti Antalya’ya ve turizmin beşiği Alanya’ya bile hiç uğramayan bir Turizm Bakanı sizce bu sektörün neresindedir? Turizme İstanbul’un 5 yıldızlı, Boğaz manzaralı otellerinden bakarsanız sadece ‘Bakan’ olursunuz ama sektörün Bakanı olamazsınız.”
Gerek “Turizme Bakan Yok” başlıklı haberimize, gerekse Dim’in açıklamalarına yüzlerce destek mesajı gelirken, Bakan Çelik’in bağlı bulunduğu hükümetin sahibi AKP’nin sempatizanı bazı vatandaşlar da Alanya’ya hiç uğramayan Bakan’larına sahip çıkma operasyonu başlatmışlardı.
Başta da dediğim gibi, daha bu haberin ardından iki hafta bile geçmeden, hafta sonu evde internet sörfü yaparken, aklıma, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik’in o anda nerede olduğu, ne yaptığı sorusu takıldı.
Google Amca’ya “Ömer Çelik” yazdım, genelde ya İstanbul’da ya da Ankara’da olduğu basında sıkça yer alan Turizm Bakanı Çelik’in, hafta sonu, Türk Kızılay’ının Üsküdar Cemile Sultan Korusu’ndaki iftar davetine katıldığını öğrendim.
Turizmin en civcivli olduğu şu günlerde, ne bileyim Antalya veya Alanya’da, yahut Bodrum/İzmir gibi turizm merkezlerinde olmasını beklerdim ama sağlık olsun.
Sonra aklıma, Sayın Çelik’in tek söz sahibi olduğu Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın resmi internet sitesi geldi.
Google Amca’ya “Kültür ve Turizm Bakanlığı” yazdım, ardından, açılan sayfanın sağ üst köşesindeki pencereye “Alanya” diye yazdım, karşıma oldukça tatmin edici (!) bir sayfa geldi.
Efendim, bizim Alanya, geniş plajların, tarihi eserlerin, modern otel ve motellerin, sayısız balık lokantalarının, kafe ve barların bol olduğu mükemmel bir tatil merkeziymiş.
Bakan Çelik’in baktığı Bakanlığın sitesi böyle diyor.
Kale’si, Kızıl Kule’si, mağaraları falan çok güzelmiş.
“Dim Çağı Vadisi” ise serinlemek için ideal bir yermiş. (Koskoca Bakanlığın sitesinde bizim Dim Çayı’nın ismi olmuş size Dim Çağı.)
İklimi tipik Akdeniz iklimiymiş.
Kışları yağışlı ve nemli, yazları kurak ve sıcakmış.
Yıllık ortalama hava sıcaklığı 19 derece, deniz suyu sıcaklığı ise 21 dereceymiş.
İklim nedeniyle çok zengin sebze ve meyve türlerine sahipmişiz. Sebze yemekleri dışında, laba dolması, düğün çorbası, öküz helvası gibi özgün yemeklerimiz de varmış.
Yerli ve yabancı turistlerin her türlü gereksinimlerini karşılayabileceği her çeşit mağaza varmış, ayrıca yörede yetiştirilen ipekböceği ürünü ipek dokumalar çok ünlüymüş.
Sıkı durun!
Alanya Kalesi’ni, Kızıl Kule’yi gezmeden, Damlataş Mağarası’nı görmeden, müzeleri gezmeden, yöre balıklarını tatmadan, ipek eşarp almadan sakın ha sakın Alanya’dan dönülmemeliymiş.
(Site aynen böyle diyor)
Ola ki Alanya ile ilgili kafanıza bir şey takıldı, Kültür ve Turizm Bakanlığı sitesi sizler için “önemli telefonlar ve adresler” diye bir bölüm açmış, gelin görün ki sadece Alanya Belediyesi’nin 0-242-513 2111 numaralı telefonunu yazmış.
(Üşenmedim, aradım. Biraz bekledikten sonra telesekreter çıktı. Zabıta için 1’e, adres bilgilendirme için 2’ye, emlak müdürlüğü için 3’e, yazı işleri müdürlüğü için 4’e, hesap işleri müdürlüğü için 5’e, imar müdürlüğü için 6’ya, turizm ve halkla ilişkiler için lütfen 7’ye basmamı istedi. Bastım 7’ye, epey bekledim, ses seda çıkmayınca kapattım.)
Buraya kadar her şey güzel gibi görünüyor değil mi?
Kültür ve Turizm Bakanlığı, çalışmış çabalamış, resmi internet sitesinde Alanya’nın tarihi ve turistik güzelliklerini bir güzel anlatmış, hatta laba dolmasından, öküz helvasından, ipek böceğinden bile söz etmiş, detaya inmiş.
Peki, Alanya’ya ulaşmak isteyen yerli ve yabancı turistler için hangi önerileri sunmuş dersiniz?
Şimdi daha sıkı durun!
Aynen şöyle yazıyor sevgili izleyiciler.
“Alanya, Antalya’ya 135 km. mesafededir. Alanya-Antalya arasındaki karayolu birçok yerleşim yeri ve turistik yerden geçer. Halk otobüsleri, Alantur, Otogar-Ulaş güzergâhında 10 dakikada bir sefer yaparlar. Karayolunda düzenli olarak otobüs ve dolmuş seferleri yapılmaktadır. Alanya’ya en yakın havaalanı ise 130 km. uzaklıktaki Antalya Havaalanı’dır.”
Pardon, anlayamadınız mı?
Hemen tekrar edeyim.
Alanya’ya en yakın havaalanı 130 km. uzaklıktaki Antalya Havaalanı imiş.
Kim diyor bunu?
Türkiye Cumhuriyeti’nin Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın resmi internet sitesi.
Yani, ülkede “Turizm” denilince akla ilk gelen müracaat kaynağı olan kurum.
Hani Gazipaşa Havalimanı?
Nerede GZP’nin potansiyeli, yılda, ayda, haftada, günde kaç uçak indiği, hangi firmaların sefer düzenlediği, uçuş saatleri, vesaire.
Başka sorum yok hâkim bey, sanık sizindir.
(DİPNOT: Hadi diyelim ki iş yoğunluğundan Ankara bizim GZP’yi unuttu. Peki, bizim şu turizm dernekleri falan ne iş yapar acaba? Hiç mi bakmazlar siteye miteye, hiç mi uyarmazlar Ankara’yı? Laf aramızda, bugünden itibaren sık sık siteye girip bakacağım. Bakalım, bizim turizm derneklerinin Ankara’ya sözü ve nazı ne kadar ve hangi hızda geçiyor.)
https://www.yenialanya.com/politika/gzpyi-de-tanimiyor-h94976.html
Share.

Comments are closed.

Exit mobile version