Dijitalleşme hava kargo tedarik zincirini şekillendiriyor
Hong Kong Uluslararası Havalimanı uzun yıllar boyunca dünyanın en yoğun hava kargo merkezi oldu ve 2020’de pandeminin neden olduğu geçici bir kesintinin ardından yeniden zirvedeki yerini aldı. Bu hızlı dönüş büyük ölçüde dünya genelindeki online alışverişlerin önemli bir kısmının Greater Bay Area’dan Hong Kong’a aktığı e-ticaret sektöründeki büyümeye dayandırılmaktadır.
Ancak Hong Kong, 2023 yılında toplamda 4 milyon tonu aşacak olan bu ticaret için hazırdı ve dünyanın önde gelen kargo tesislerinden bazılarına sahipti.
Bununla birlikte, hava kargo merkezindeki kilit oyuncular rehavete kapılmak yerine ileriyi düşünmeye başladılar. Yılda yaklaşık 1 milyon ton elleçleyen bir UPS kargo merkezinin 2028 yılında faaliyete geçmesi ve 2023 yılında açılan benzer büyüklükteki bir DHL kargo merkezine eşlik etmesi bekleniyor. DHL, Cathay’ın özel kargo iştiraki Air Hong Kong aracılığıyla Cathay Cargo ile bir ortaklığa sahip ve 14 Asya noktasına gece ekspres hizmetleri sağlıyor.
Bu arada, IATA’nın Center of Excellence for Independent Validators (CEIV) Fresh programındaki sertifikasyonu tamamlayacak olan soğuk dolly’lere (sıcaklık kontrollü malların uçaktan depoya kadar bütünlüğünü korumasını sağlayan mobil buzdolapları) yaklaşık 70 milyon HKD yatırım yapıldı. Gerçekten de, havalimanı ve ana taşıyıcı Cathay Cargo, İlaç, Canlı Hayvanlar ve Lityum Piller portföyünü oluşturan CEIV sertifikalarının tamamına sahip.
Muhtemelen en büyük fark, Çin Anakarasındaki Dongguan’da bulunan ve işlem süresini yaklaşık üçte bir oranında, maliyetleri ise yarı yarıya azaltması beklenen bir lojistik tesisi tarafından yaratılacak. Operasyonların 2025 yılında başlaması planlanıyor ancak pilot uygulamalar şimdiden başlamış durumda. Örneğin 2023 yılının sonlarında Cathay Cargo, Dongguan’da kabul edilen intermodal gönderiler için IATA’nın ONE Record veri protokollerini sunmak üzere IATA ve Hong Kong Havalimanı Otoritesi (AAHK) ile birlikte çalıştı. ONE Record ilk kez denizden havaya bir gönderide kullanıldı ve kargo kabulü çıkış havalanındaki kargo terminalinin dışında kaydedildi.
Lojistik firması Yusen Logistics’in Bangkok, Manila ve Tokyo’ya giden gönderileri Dongguan’da AAHK güvenliğinden geçti. Yusen, Global Logistics System (GLS) HK Co Ltd’nin çalışmaları sayesinde EzyCargo ile arayüz oluşturarak gönderilerin durumunu takip edebildi.
Cathay Cargo Direktörü Tom Owen’a göre bu, taşıyıcının dijitalleşmenin öncüsü olma kararlılığının sadece bir adımıydı. “Tedarik zincirindeki dijitalleşmenin ONE Record etrafında şekillendirilmesi oyunun kurallarını değiştirecek” diyor. “Muazzam bir değerin kilidini açacak ve hava kargonun gerçekten rekabetçi olmasını sağlayacak. İşimizin en az yarısı olan e-ticaret sektörüne hizmet etmek için bu durum özellikle önemli bir rol oynayacak.”
Dijital beceriler
Cathay Cargo’nun dijitalleşme çabaları yıllar önce başladı. Taşıyıcı Hong Kong’dan %100 e-havayolu konşimentosu (eAWB) sunmaktadır ve dünya genelinde bu oran %95’tir. Gönderilerin %50’sinden fazlası Click and Ship online rezervasyon platformu aracılığıyla rezerve edilmektedir ve taşıyıcı API teknolojisi aracılığıyla müşterileriyle kapsamlı bilgi teknolojileri entegrasyonuna sahiptir.
Owen, “Tedarik zinciri boyunca güçlü bir dijital programı olan şirketler ve merkezlerle çalışmak istiyoruz” diyor. “Bu nedenle ONE Record bizim için çok önemli. Maliyet tasarrufu, verimlilik ve güvenlik konularında önemli gelişmeler sağlayacak. Biz bunu uygulamaya hazırız. ONE Record, çözümlerimizi ve hizmetlerimizi gerçekleştirme yöntemlerimizde olumlu bir fark yaratacak ve son müşterilerimizin gözünde bizi daha rekabetçi kılacak.”
Her Cathay dijital ürününün hızlı bir değişim süreci içinde olduğunu belirten Owen, şirket destekli çeşitli hackathon’lar ve yenilikçi fikir paylaşımlarıyla birlikte, havayolu şirketinin ve ortaklarının müşterilerinin deneyimlerini iyileştirme çabalarında her zaman ilerici olmalarını sağladıklarını sözlerine ekledi.
Havayolu şirketi aynı zamanda hava kargosunun hızını etkileyen önemli aktarma noktalarındaki verimsizliği de ortadan kaldırmaya çalışıyor. Cathay Kargo Terminaline gelen kamyoncular bir uygulamayı kullanarak sadece varış yerlerini ayırtmakla kalmıyor, aynı zamanda dijital bir barkod aracılığıyla terminalin ve forwarder’ın e-ödeme detayları da dahil olmak üzere gerekli tüm verilere sahip olmasını sağlıyor.
“Zincirdeki bazı halkalar hızın önünde engel teşkil edebilmekte,” diyor Owen. “Hava kargoculuğunun temelinde verimli gümrük, tarama ve işleme süreçleri yatıyor. Veriler hızlı ve doğru bir şekilde akmalıdır ve biz de bunu gerçekleştirmeye kararlıyız.”
Cathay Cargo ayrıca yapay zeka (AI) ile de denemeler yapıyor. Geniş Dil Modellerini kullanarak, ilk aşamada kargo manifestosunun gerekli tüm yönetmeliklere uygunluğunu kontrol etmeyi hedefliyor. “Kestirme yol yok,” diyor Owen. “Cevaplara güvenmeniz gerektiği için çok fazla test yapmanız gerekiyor. Ancak yapay zekanın bilgi bankası arttıkça, sonunda güvendiğiniz bir şeye ulaşırsınız. Bu gerçekleştiğinde, kabul süreci önemli ölçüde hızlanacaktır.”
İnsanlar ve mekanlar
Ancak Owen, hava kargoculuğunda hâlâ insan odaklı bir iş yapıldığını kabul ediyor ve sektörün başarısı için gerekenler listesinin en başına vasıflı, eğitimli insanları koyuyor. Otomasyon kaçınılmaz olsa da kargo operasyonları bir süre daha insan işgücüne dayalı olacak.
“Kargoyu bilen ve karmaşıklığını anlayabilen insanlara her zaman gereksinim duyacaksınız,” diye belirtiyor. “Bu nedenle kariyer gelişimini hızlandıran bir yüksek lisans programımız var.”
Hava kargo için asıl zorluk, sektörün algısını tozlu depolar ve kâğıda dayalı bürokrasiden, hızlı ve yenilikçi bir dönüşümün ortasındaki canlı bir sektöre dönüştürmek.
Owen, “Şirketimizin amacı dünya için önemli olan kargoları taşımak ve genç yeteneklerin bundan heyecan duymasını sağlamak istiyoruz” diyor. “Onların motivasyonu bu olmalı. Hava kargo ve lojistik, teknolojinin en ileri noktasındadır ve çok çeşitli beceriler ve disiplinler gerektiren ve gerçekten tatmin edici bir kariyer sağlayabilen karmaşık ve büyüleyici bir sektördür.”
Nitelikli personelin yanı sıra modern kargo altyapısı da bir zorunluluktur. Tozlu eski depoların olduğu günler geçmişte kalıyor. Güvenli, emniyetli, erişilebilir, iyi aydınlatılmış, ideal olarak uygun özel elleçleme tesislerine ve sürdürülebilirlik yol haritasına sahip bir depo, hava kargonun değer yaratmasını sağlayacak önemli bir faktördür.
Daha çevreci uçmak
Hava kargodaki başarı da sürdürülebilirlik sorununu çözmeye bağlı olacaktır. Cathay 2030 yılına kadar %10 sürdürülebilir havacılık yakıtı (SAF) kullanmayı taahhüt ediyor ki bu da mevcut artış oranında devasa bir yükseliş anlamına geliyor. Ancak Owen, kaynaklar ve maliyetler mümkün olan en doğru zamanda hesaba katıldığı koşullarda bu hedefin gerçekçi bir hedef olacağına inanıyor.