ÇOCUKLAR VE BİZ
Keşke her konuda düşünüp konuşurken, çocuklar gibi saf , temiz ve renkli bir dünyanın varlığını baz alarak davranabilme lüksümüz olsaydı.
Dikkat ederseniz çocukların dünyasında yetişkinler gibi sınırlamalar, bencillikler, yetersizlikler yoktur. Onlar için her şey sulu boya kadar renkli ve temizdir, arkadaşlıkları çok dürüst ve samimidir, kızarlarsa direkt olarak reaksiyon verirler ve kin gütmezler; İki dakika sonra, bir anlaşmazlık yüzünden kızarak söyledikleri sözü unutup tekrar o samimi arkadaşlık ilişkilerine dönerler, çünki hiçbir davranışları sahte, kompleksli ve çıkar amaçlı değil, aksine tabiidir.
Dikkat edersek, onların, insanların birbirlerine kötü davrandıklarına, ya da kötü bir olaya şahit olduklarında nasıl şaşırdıklarını, dikkatlice ve şaşkın bir biçimde baktıklarını görürüz.Onlar için bu tür şeyler korkunçtur. Belleklerine kazınır, onları yaralar….
Hoşlandıkları bir filmi izlerken , o mutluluklarını bizimle paylaşmak için bizim de onlarla birlikte seyretmemizi isterler, en hoşlarına giden sahnelerde bizi dürterek o hoşluğa, mutluluğa ortak etmek isterler…..Nispeten kötü bir sahne çıktığında ,canları sıkılır ve şaşırmış, hayal kırıklığına uğramış bir yüz ifadesi ile bizlere dönüp bizim ne düşündüğümüzü anlamaya çalışırlar; Aslında bizim de o kötü sahneleri tasvip etmediğimizi görmek isterler. Çoğu zaman bizi daima “iyi” ve “doğru”ya teşvik ederler, ama biz anlamayız bile…
Onların hayal dünyası çok geniş ve özgürlükçüdür “Çok paran, imkanın olsa ne yapardın ? “ diye sorsanız, cevapları hep paylaşım, dostluk ve yetişkinlerin aklına bile gelmeyecek tabiilikler ve güzelliklerle doludur. Mesela cevapları :”Arkadaşlarımı alır Amerika’da Disneyland’a giderdim” veya “Anneme şunu, babama bunu, arkadaşlarıma da şunları alırdım” ya da ”Filleri ve arslanları görmek için Afrika’ya götürürdüm arkadaşlarımı ve sevdiklerimi ” gibi sınır tanımayan ve tabii cevaplar olur. Onlar için sınır, sıkıntı, kötülük yoktur dünyada. Masal gibi bir dünyadır onların düşündüğü dünya, sınırsızdır, kötülüklerden arınmıştır. Böyle bir beklentileri ve hayal dünyaları vardır, çünki Allah onları tertemiz yaratmıştır, ancak büyüyüp yetişmeleri süresince dünya virüsleri onlara nüfuz eder …. Ellerine oyuncak olarak silah, polis arabası, askeri araçlar, kurşun veya plastik asker ve dövüşçü figürleri verdiğimiz, televizyon vs. gibi ekranlarda vahşi, kötü örnek teşkil eden, zararlı filmler izlemesini önleyemediğimiz, eğitimde ise sadece ezbere ve not açısından rekabete dayalı bir yönde zorladığımız çocuklarımız göz göre göre BİZE benzeyecektir. Haaa, biz kim miyiz ? …..”Biz”,hep “o” veya “onlar”dan farklı ve daha üstte olmak isteyen, çoğu zaman başkalarını geçebilmek için haksızlıklar yapabilen ,ve bunları yaparken daima sığ bahaneler bulabilmeyi başaran dünya genelindeki “birinci çoğul şahıslar”ız. Dilbilgisi açısından bu böyle. Ancak insani açıdan “HİÇ”iz…….
Acaba insanoğlu çocukların düşündüğü gibi bir dünyanın temelini atabilir miydi ?? En azından bundan sonra , önümüzdeki yüzyıllarda daha tabii, hümanist, tüm gelişmiş teknolojik imkanlarını insanların sadece mutlu olabilmeleri için kullanmayı düşünen“BİZ” lerden oluşan topluluklar yaratabilecek miyiz ??…..
Tuncer YILDIRIMGEÇ