Perakende Günleri’nde konuşan Metro Toptancı Market Genel Müdürü Kubilay Özerkan:
“Başarıyı tavırlaştırın, işinizin tadı kaçmasın!”
Mükemmelleşmeye giden yolu tarif eden Kubilay Özerkan, “Dünya çapında başarılı markalar yaratmak istiyorsak, dünyada başarılı Türk şirketleri yaratmak istiyorsak, rutinlerimizi, günlük işlerimizi birer
angarya olarak görmemeli; her gün amaçlarımızı yeniden keşfetmemizi sağlayacak fırsatlar olarak değerlendirmeliyiz” dedi.
Metro Toptancı Market Genel Müdürü Kubilay Özerkan, 16. Perakende Günleri’nde ‘Sıradanlığın Yarattığı Sıra Dışılık‘ başlığıyla gerçekleştirdiği sunumla mükemmelleşmeye ve farklılaşmaya giden yolun tarifini yaptı. Özerkan perakendecilere, “Başarıyı tavırlaştırın. İşinizin tadı kaçmasın!” diye seslendi.
Bugün iş dünyasında ve özel yaşamlarda herkesin mükemmelliğin peşinde koştuğunu, bunun arkasında bir sihir olduğuna inandığını vurgulayan Özerkan, “Oysa mucizevî sonuçların arkasında çok meşakkatli, yıllar süren çalışmalar, rutinler vardır. Önemli bilim adamları, sanatçılar, ünlü şefler, rekortmen sporcuların hayatlarına baktığımızda bunu görebiliriz. Asıl hayranlık uyandırması gereken, ortaya çıkan sonuç kadar, o sonuçlara ulaşmak için verilen mücadele ve mükemmelleştirilen rutinlerdir. İşte ‘Sıradanlığın Yarattığı Sıra Dışılık’ ile kast ettiğim bu!” diye konuştu.
Usain Bolt’u başarıya götüren sıra dışılık…
Yıllar önce Almanya’da katıldığı bir eğitimde yaşadıklarını aktaran Kubilay Özerkan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Orada milli atletizm takımını çalıştıran bir ekiple tanışma ve çalışma fırsatım oldu. Orada öğrendim ki; dünyaca ünlü bütün atletler; hayatlarının %90’ını düşük yoğunluklu eğitim – Low density training ile geçiriyorlar. Usain Bolt 100 metreyi 41 adımda koşar. Her defasında 41 adım. 42 adım değil! Ve bu adam sadece bunu düşünerek antrenman yapar. Aynı antrenmanı yapar. Sıradandır! Fakat nefesini kontrol eder, nasıl senkronize olacağı, konusunda çalışır, her defasında yeniden dener, buna çalışır, bununla yaşar! Tabii ki Ussain Bolt çok yetenekli; Ancak disiplinle, çok çalışmayla, kendine belirlediği hedeflere ulaşma motivasyonuyla, sıradanlığının, yani rutininin içinde yarattığı sıra dışılık var.”
“Hedefe giden yolu yürürseniz başarırsınız”
“Rutin, bir birey için ‘tekrar’ anlamına gelir, tavırlaşma anlamına gelir. Fakat bir organizasyon için aynı süreçlerin, aynı kalitede ürettiği sonuçlar anlamına gelir ve bu haliyle tutarlılık ve istikrar demektir” diye konuşan Metro Türkiye Genel Müdürü Kubilay Özerkan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Vizyon ve misyonunuz, hedefleriniz farklı olabilir. Ve bulunduğunuz noktayı çok iyi konumlandırmış olabilirsiniz. Ancak bu sizin bir organizasyon olarak farklı olduğunuz anlamına gelmez. Ne zaman ki rutinlerinizde mükemmelleşerek ortaya çıkardığınız sonuçları organizasyonel davranış biçimi olarak tavırlaştırırsınız, işte ancak o zaman farklılaşma ihtimalinden söz edebiliriz. Bazen duyunca çok abes geliyor ama hedefinize olan mesafeyi yürümediğiniz takdirde oraya hiçbir zaman varamazsınız. Hedefinize giden bütün süreçleri sıkıcı birer rutin ve sıradan görevler olarak niteleyebilirsiniz. Fakat sonuçlar yalnızca bu yolu yürüdüğünüzde ortaya çıkıyor.”
Rutinde mükemmelleşmenin sonu yok!
Metro bünyesinde faaliyet gösteren deneyim ve keşif mutfağı Gastronometro’dan örnek veren Kubilay Özerkan, “Gastronometro’da arkadaşlar, yaptığımız iş itibarıyla bir mutfakta yaptıklarımızın veya yapamadıklarımızın olumlu ya da olumsuz nasıl sonuçlara yol açtığını bize öğretiyor. Ve buradan hareketle iş yapma biçimimizi, proseslerimizi, süreçlerimizi, müşterinin hayatına farklılık getirecek şekilde yeniden ve yine mutfakta dizayn etmemizi sağlıyor. Ve işin güzel tarafı, bunu bize müşterilerimiz öğretiyor. Yani sadece gastoronomiyi öğrenmiyoruz, yönetimi, iş birliğini, koordinasyonu ve süreç optimizasyonunu da öğreniyoruz. Her gün yeniden daha iyiye gitmeniz gerek, her gün yeniden kendinizi enerjiyle doldurduğunuz bir süreç. İşte dünya çapında başarılı markalar yaratmak istiyorsak, dünyada başarılı Türk şirketleri yaratmak istiyorsak, rutinlerimizi, günlük işlerimizi birer angarya olarak görmemeli, her gün amaçlarımızı yeniden keşfetmemizi sağlayacak fırsatlar olarak görmeliyiz. İşte mucizevî sonuçlar ortaya koymak böyle bir deneyim. Her gün işimize, yapageldiğimiz rutinleri daha iyiye götürmek isteğiyle geliyorsak, işte aynılıklardan farklılık yaratmak bu. Rutinde mükemmelleşmek bu. İşine sevgi katmak bu. Rutinde mükemmelleşme, hiçbir zaman sonu gelmeyecek bir süreç. Bir keşif. Bir yolculuk. Gideceğin yere ulaşmaktan ziyade, yolculuğu sevmek…” şeklinde konuştu.